29 Nisan 2010 Perşembe

Oh my Gosh !



Bu ne hız.Beynim döndü.1 seneyi devirmişim

Geçen sene mayıs ayında Bozcaada daha dün gibi.

Hayır bu kadar hızlı geçemez geçmemeli seneler...

Bozcaada hakkında yazdığım post dün gibi...

Havlularını yazmıştım mis gibi...

Yılmaz Özdil e mi benzedi yazı stilim bana mı öyle geliyor :) Tek satırda tek cümle :)

Hoop kendime geliyorum hemen..Düşününce aklım almıyor.Yeni bir bahar,erikler, yeşillikler...
Kış yorgunluğunu atıyorum sanki...Bir kaç keşfim var en son yazımdan bu yana :

--> Aya İrini de konsere gidildi ( Ne uhrevi bir mekandır o )
-->İlk defa Ezginin Günlüğü konserine gidildi (Sevdim sevmedim arada kaldım neden gittim ? )
--> Altın Ayı ödüllü Bal filmini izledim. Film tassavvufi göndermeler içeriyor..
Anlamak için bilgi sahibi olmak gerekiyormuş.Filmin içeriği değil de senaristinden aldığım bir kaç bilgiyi aktarabilirim : Oynayan ufaklık "Yusuf" filmin çekildiği yöre olan Rize Çamlıhemşin den hiç oyunculuk tecrübesi olmayan bir çocukmuş.Bu derece iyi oynaması herkesi şaşırtmış.
-->Uzun yıllar sonra bir bebişi ayağımda salladım..Bebek ne huzur veren bişeysin sen .

13 Nisan 2010 Salı

Serseri Mayınlar


KUTLAMA

Memleketime çoktan bahar gelmiştir
Başakları şimdiden göğe ermiştir
Dağlarını gelincik basmıştır
Yer, gök ve yürek çiçek açmıştır
Kirazlar olmadan tez vakitte
Asmanın sürgün veren dallarında
Nergisin, zerenin taç yapraklarında
Seninle baharı kutlamaya geliyorum

Başımı omzuna yaslamaya
Hayata yeniden başlamaya
Bağında, bahçende, pınarlarında
İçimi yıkamaya geliyorum

Caddelerinde kızlarla oğlanlar
Oynaşıyordur şimdi, ah! hem de nasıl
Başlayan, biten, tazelenen aşklar
Başlıyor ömrümüzde yeni bir fasıl


İşte bu Sezen Aksu şarkısıyla bitti Serseri Mayınlar filmi..Orjinal ismi Mine Vaganti.Film eleştirisi nasıl yapılır bilmiyorum ama kendi deyimimle çok içtendi.Gay bir adamın hikayesi temelinde aslında çok şey anlatıyordu film. İtalyancanın güzelliği, evin mavi duvarları, kızın topuklu ayakkabıları, insanların içtenliği,doğallığı....Gece ne güzel bir filmdi diyerek uyudum..Vee sonra

Bu sabah muhafazakar bir gazetenin yorumuyla da aklım karıştı.Köşe yazarı filmin ahlaksızlığı özgürlük gibi gösterip ince mesajlarla toplum değerleriyle oynandığını savunuyordu...

İlginç geldi yorum, ona da hak verdim biraz ama filmi de sevdim.En iyisi ne olsun biliyor musun keyifli vakit mi geçirtti film ne güzel, sen kendi payına düşeni aldın mı e tamam.Çok mu ağır oldu ne sabah sabah.