18 Şubat 2016 Perşembe

Masam


Bu benim günde 8 saate yakın zaman geçirdiğim masam ve metro ile işe gidip gelirken okuduğum kitabım.Resimi çekerken bilerek bıraktım kahve fincanımı ve kaşkol ümü.
Bir gün baktığımda 18 şubat taki ruh halimi ve yaşadıklarımı hatırlamama yardımcı olması için.Ne sandınız yazıp bırakıyor muyum ben bu blogu ? Geçmiş yıllarımı keyifle okuyup o günlere geri dönüp bu yaştan bakmamı sağlıyor bu blog.

Jesper Juul-Çocuk Yetiştirme Rehberi
Ebeveyn olarak kendimi sınıflamamı ve kedimi tanımamı  sağlayan bir kitap.

Kozlu





Sibel in 14 şubatta doğum yapması ile Ereğli ye gittik.Güzel meleğim pamuğum Çağan ile ilk görüşte aşk yaşarken Yiğit imin kızgın bakışlarına şahit olup hemen kendime geldim.

Ereğli de gece abimlerde kalıp ertesi sabah Zonguldak yoluna düştük.Virajlı yollardan geçerken heyecanım doruktaydı.Tünellerden geçerken Ilıksu , değirmenağzı plajlarını gösterdim heyecanla Şamil 'e.Tünelden yürüyerek geçip plaja nasıl indiğimizi anlattım.Fatih sitesindeki Çınar Yapı evlerine gittik sonra.11 ile 18 yaşları arasını geçirdiğim bu apartmana bakıp o zamanki hallerimi düşündüm.

Sonra kendimi bildiğim andan itibaren 11 yaşıma kadar yaşadığım Kozlu daki evimize gittik..Sarı kırmızı boyanmış evin ilk katıydı bizim ev.Yanında avukat Rasime teyzelerin terkedilmiş evi hayal kırıklığı yarattı .Evimizin yanında Gülizar teyzenin yaptırdığı koca apartman ile birlikte ,pancar,ay çekirdiği,incir,mısır yetişen bahçesinden eser kalmaması  2.bir hayal kırıklığı oldu. Korkarak küçük bahçeye girdim.Ev sahiplerimizin İstanbul a taşındığını öğrendim sonradan.Zaten dışarıdan bakıldığında çok terkedilmiş görünmese de pek hayat yok gibiydi.
Yiğit babası ile kaldığında bahçeyi gezip çocukluğumu düşledim.Çok iyi geldi buraları tekrar görmek.Gerçek dışı bir mekanda geçmiş  gibi hatırladığım çocukluğum gözümde canlandı tekrar...



12 Şubat 2016 Cuma

Osmanbey

Ah be ah...6-7 yıl öncesi ne çok yakın ne çok uzak.Nasıl da özlüyorum o zaman dilimini...
Bomonti girişinde, polis karakolunun önünde abimin motosikleti çalınana kadar güven içinde yaşadığımızı zannettiğim evimiz...
Sabah karanlığında Almata  uçaklarına yetişmek için çıktığım saatlerde taksilerinden inerken karşılaştığım hafif de ürktüğüm sevgili transeksüel komşularım...
2 adımda metroya inmenin rahatlığını yaşatan cıvıl cıvıl Abide-i Hürriyet caddesi...
Manavı, takıcısı,organik pazarı...
Nişantaşına yürüyerek inmenin cazibesi...
DISK in dibinde yaşıyor olmamız nedeni ile 1 Mayıs larda evden uzak bir yerlere kalıcı olarak gidişimiz ve abimin beni dünyanın tüm kötülüklerinden koruma çabaları..

Ah be ah be diyorum abiciğim.Özlüyorum...


4 Şubat 2016 Perşembe

Ankara

Çok seviyorum böyle bakışı hayatı değiştirme gücü olan kitapları.Evrenden Torpilim Var beni değiştiriyor.Hani olur da biri okumak ister böyle övünce de keyfi kaçar insanın çok iyi çok güzel denince bir itici gelir o kitap.Heh işte ben onu yapmak istemiyorum şuan.Okuyun da demiyorum.Değişik diyorum anlayın.

İşte bu kitapla birlikte bir tohum yerleşti içime.Hayatımı değiştirme gücüne sahip olduğumu farkettim.Bakalım gelecek nasıl şekillenecek

Kahve içmeden o güne başlayamıyorum diyen arkadaşıma şaşırarak gülerdim.Şimdi benim de tetikleyicim kahve oldu.

Başlık neden ankara derseniz onu yazmayacağım.Ankara olsun istedim.Bana bir şeyler hatırlatsın istedim.Çünkü bir hedef var.Hedefler olmadan hayat ot gibi olurdu.Yazarsam komik olur ya...

Ve bu sona gelirken diyorum ki yaşam fışkırsın her yerinizden :)
Yarın annem babam geliyor diye mi bu coşku ? Seviyorum herkesi herşeyiiiiii