29 Aralık 2015 Salı

Mutluluk

2015 i çok güzel kapatıyorum.Yaklaşık 8 ay aralıklı olarak çalışıp emek verdiğim PMP çalışması sonucu sınavı geçtim !!!

Evet bu sefer oldu :) Sınavı geçtikten sonraki mutluluğum herşeye değerdi.Artık bir PMP yim :):)

Evet sıra 2016 hedefi belirlemeye geldi.
Piyano eğitimi ilk aklımdaki.Hadi bakalım.2016 da neler bekliyor bizi.
Çok güzel bir yıl olsun.Kendimi piyano çalarken hayal ediyorum.2016 da piyano derslerimden bahsetmek istiyorum.Herşeyin çok güzel olduğu bir yıl diliyorum herkese !

21 Aralık 2015 Pazartesi

Neden

Neden bir kusurmuş gibi sevdiğimi belli edemiyorum ya da sevdiğimi söyleyemiyorum ki

Bu hafta sonu Düzcede idik.
Babam kalabalıkta (abimler,eşleri ,Yiğit,Şamil) benimle göz göze gelip sevgiyle bakarken gözlerimi kaçırdım..
Neden diyorum şimdi ?Gidip sarılmak çok mu zor ? Boğazımda düğümleniyor bir şeyler
Belki de yazabildiğim için konuşamıyor ya da kendimi ifade edemiyorum.Büyük pişmanlıklar yaşayacağım günün birinde şuan hissetiklerimden daha ağır olan.




17 Aralık 2015 Perşembe

Sen ve ben

Çok fazla farklı noktalarımız olsa da çok da benziyoruz aslında..Sen ve ben demek istedim bugün o yüzden
İkimiz de hardal rengini çok fazla sevmeyiz
Kalabalık seni de beni de rahatsız eder
İkimiz de gülmeyi çok severiz.Ben geyik yapmayı da çok seviyorum sen bazen tahammül edemesen de
Renkler psikolojimizi çok fazla etkiler,kıyafetler de.Mesela bej ile mavi uyumunu senle sevdim
Düzenli olmayı seviyoruz sen de ben de.Ev dağınıksa bir yerden tutup düzeltmeye başlıyoruz birden
Güzel yemekler senin de benim de ilgimizi çekiyor
Herşeyden önce aynı kültürü soluduk çocukluktan beri, aynı kurallar aynı dil...
Güzel melodilere sen de ben de aşığız

Aynı ortamlarda  birbirimizi tanımadan bulunup belki birbirimizi görüp umursamayıp , günün birinde hayatımızı birleştireceğimiz aklına gelir miydi hiç ?
Hayat bi mucize...
Aradığını bulmak şans...




9 Aralık 2015 Çarşamba

Za za za

Böyle saçma bir başlıkla başlamak istedim güne.Sabah saatleri.Ortalık gece gibi iken uyanıyorum servisi duşta iken  kaçırıyorum.Apar topar çıkıyorum metroya biniyorum.Metro da soru çözüyorum (hani şu tekrar gireceğim sınav var ya )Küçükyalı da metro servise binip işe geliyorum.Makyajımı yapıp kahvaltı yapıyorum çayımı yudunlarken bloguma ve maillerime bakıyorum.

Hayat böyle akıyor.Yiğit bu aralar bana tavırlı.Nedenini anlamadım.Muhtemelen bir yerde beni yanlış anladı.Babasına söylenirken kendi üzerine alınmış olmasından korkuyorum.Geçer dimi çabuk ?
Artık kakaosuz sade süt içmeye başladı.Aylardan Aralık yıl sonu.Sonra yeni bir yıl.Bahar Yaz derken mevsimler de geçecek.Büyüyecek yavrum.Şimdeiden doğum gününü planlamaya başladım.

Yiğit seni çok seviyorummmm

4 Aralık 2015 Cuma

Eski günlerdeki gibi

Çay tıkırtsı eşliğinde yazıyorum bu yazıyı.Tıkırtı evet sevmedin mi ? Kaynayınca çıkan ses...
İşte eski günlere götürdü beni, iki damla yaş eşliğinde doldurdum damacanadan kettle a (kettle böyle mi yazılıyordu) suyu..Annemi özleyerek....Çok özleyerek iç çekerek..Eski günleri isteyerek..

Pötibör bizde çok şey ifade ediyor anlayacağın..Annemin beni sınavlara çalışırken motive aracı, dedem ananem annem ve benim şaguç un ıssız gecelerinde tek eğlencesi idi bisküvi çay..
Bir de bebeklik yiyeceğim tabi..

Bu kadar anlamı var işte  o kare bisküvilerin benim için..
Ve o kare bisküviler bana hayatımda en büyük pişamnlığımı hatırlattı yine bu gece...Anneannem..
Alzaimer olan mavi gözlü bembeyaz saçlı o harika varlığı gelinliğimi giydğim gün hiç öpmedim...Hala içim acıyor.Hiç gelmedi aklıma o gün.Evede öylede komşu bekledi onu.Ben düğündeydim en mutlu  gecemde..Hiç öpmek aklıma gelmedi bir kez olsun beni elbise ile görmek isteyen anneannemi...

Hassas günler bunlar elbet geçecek..