24 Mayıs 2016 Salı

Böyle İşte

1 ay  ı geçmiş yazmayalı.Okumayınca yazamıyor da insan..Okudukça kelimeler dökülebiliyor -en azından benim- parmaklarımdan...Bir rahatlık çöküyor sonra oh be yazdım rahatladım.

Hayatımda çok fazla değişiklik yok.Öyle devam ediyorum.Tatil planı yaptık 17 temmuz için.Onu bekliyorum işte sabırsızlıkla.

Çoğu haftasonumuz Düzce de geçiyor.Yemyeşil bahçede çardak-salıncak-çay üçlüsü en keyif vereni.Yiğit için de güzel oluyor bahçede oynamak koşturmak.

Havalar güzel, ruhum gel gitli.Bazı sabahlar içimde sıkıntısız uyanırken bazı sabahlar örneğin bu sabah 06:20 itibariyle alarm çaldığında salona geçip battaniye altında düşünürken buluyorum kendimi.Uyanmaya çalışırken 15 dk geçiriyorum ve güne hazırlıyorum sanırım farkında olmadan kendimi...

Akşam Yiğiti ben alıyorum kreşten genelde.Park diye tutturmasa eve gitmek direk niyetim.Ama bazı günler kendini yerlere attığında ne yapacağımı şaşırıp hemen Şamil i arıyorum.Altunizade den Koşuyolu çok uzun bir yol değil Allah tan.

Elimde Albert Camus Yabancı var...Çok sık okuyamıyorum metro ya binemediğim için akşamları..Serviste okumak da zor.Game Of Thornes 1. sezona başladım.Hatta Şamil ile başladık.

Hayat böyle akıp gidiyor.Yaza girmenin rehaveti henüz çökmedi üzerime.Yoğun çalışmaktan sanırım.