13 Kasım 2013 Çarşamba

Kuzucuğum 8 aylık

Uzun bir ara oldu evet..Ama işe alışma , Yiğit i evde bırakma fikrine alışma derken ancak toparlanabiliyorum.Kuzucuğum 8 ayını doldurdu.Bildiğin küçük bir adam...Espri yapınca anlıyormuş gibi gülüyor, yüzümüzü şekilden şekile sokunca "çok komiksin" der gibi kahkaha atıyor.Hisler karşılıklı yani bir şekilde kalpten kalbe anlaşıyoruz göz teması sayesinde...Bana anne diyeceği günü sabırsızlıkla bekliyorumNasıl bir duygu nasıl bir güzellik, nazarım değmesin..Allah isteyen herkese nasip etsin...Seni çok seviyorum kuzucuk..Gözlerin, bakışların sevgi dolu halin aşık olmamak elde değil.

İşten döndüğümde el çırpacak yapabilse gözleri ışıldıyor.Eğer altında kaka yoksa tabi..Bakıcı teyzemize sık sık kontrol etmesini tembihliyorum tabiki.Oyy yazarken gözümde tütüyor.Seni çok seviyorum yavrucuğummm

Babası sağolsun işten gelince yorgunum öyleyim böyleyim demeden başlıyor oyun oynamaya..Kıskanmıyor değilim.Tabi hemen ben de dahil oluyorum :) Dün babası yiğit in çadırına girdi biraz zor çıkabildi :D

Babaya aşkla bakıyor, ona çok güveniyor, gördüğü zaman gözleri ışıldıyor.Bu da benim çok ama çok hoşuma gidiyor.

18 Ağustos 2013 Pazar

Anne kokusu

Ah benim pembe johnsons baby losyon kokan annem...bazen de salatalık özlü Dr Renault kokardın..ah hepsi anne kokusuydu ve dünyadaki en güzel kokuydu.anne olunca anladım o kokunun güven verdiğini sarıp sarmaladıgını... Dünyanın en güzel kokusu anne kokusu

10 Mayıs 2013 Cuma

Hoş Geldin Oğluşum :)


Yğit Janbek. e

Uzun bir ara oldu biliyorum.Farklı bir blog sayfası mı oluştursam yoksa devam mı etsem bilemiyorum.Artık tüm ilgi alanımı bebişimiz kaplıyor çünkü.Küçük prens 2 aylık oldu..Öyle böyle geçti iki ay.İsterseniz daha önceden taslak olarak kaydettiğim aşağıdaki yazımı paylaşayım öncelikle bebişin geldiği ilk günü dökmüşüm kelimelere..İkinci paragrafı ise şimdi yazıyor olacağım :

"3 Mart sabahıyla başlayan serüven ... 3Mart benim ve tüm sevdiklerimiz için uzununun bir gün oldu.Sabah 5 te suyun gelmesiyle basladi gun. O an cok heyecanlandim.Daha oncesinde ne yapmak gerektigini bilmek o an icin rahatlatiyor insani. Ben de daha once okuduklarimi uygulamaya koyuldum. Once esimi uyandirdim sakince. Ancak nasil bir heyecan bendeki. Dunya ya bir can Gelecegi cok belli. Uyumaya devam edelim dedik bir sure.Ama hem heyecan hem de arada gelen sancilar cok da uyumaya musade etmedi. Bizde anneleri uyandirip kahvalti hazirlamalarini istedik."

Ve devamı şöyle gelişti..Hastaneye vardığımızda saat 11 di.Doktorumuz sabah hastane de bizi bekliyordu ancak sonrasında hava almak için dışarı çıkmıştı.Yanımda doğum koçumuz Özge ve eşim bebişin gelmesini 5-10 dk aralıklı sancılarla bekledik.Doğal doğum konusundaki ısrarım nedeni ile epidural istemedim.Sancıları nefes egzersizleri ile karşıladım.İçimde daha fazla dinlenmiş güçlü olmayı diledim.Gece 3 te yatağa yatmış olup 2 saatlik uyku ile fiziksel güç de gerektiren doğuma hazır olmak pek de mümkün değildi.Powerade ve hurma larla telafi etmeye çalıştım :)

Öğle, öğleden sonra akşam 5 bu gibi zaman kavramlarını hatırlıyorum ancak bebişin gelmiyor olması bendeki güçsüzlüğe rağmen yanımda eşimin ve Özge nin desteği herşeyi unutturuyordu.Özellikle koridorlardaki yürüyüşlerimde merdiven inip çıkışlarımda çok zorlandığımı hatırlıyorum.ah ah bebiş gel diye neler yaptımm

Neyse akşam 9 a doğru karar verildi ve bebek sezeryanla alınacaktı.Anne karnını çok sevmiş anlaşılan bebişim.Sancıların biteceğini bilmek o istemediği epidurali alacağımı bilmek beni nasıl mutlu ediyordu o an anlatamam.Artık bir an önce bebeğime kavuşmak ve sancıların bitmesini ümit ediyordum.Ve ameliyathaneye indiğimizde gözümde büyüttüğüm epidural omuriliğime verildiğinde yavaş yavaş ayaklarım hissizleşti ve sonrasında sancılar bitti.Artık bebeğime 1 adım yakın hissediyordum.Eşim yine yanımdaydı..

21:03 te bebişim doğdu.Doğar doğmaz temizlendi ve hemen yanıma verildi.İlk babası gördü gözleri dolu dolu beni çok sevdiğini söyledi..Sonra bebiş sol tarafıma yatırıldı.Nasıl bir duyguydu onu ilk defa görmek...Anlatılamaz.Gerçekten anlatılamaz...

Ameliyathaneden gülerek çıktım.Yüzüm öyle gülüyordu ki herkes şaşkındı.Onca sancı ve sonra ameliyat hiç bir şey o bebeğimle geçirdiğim ilk anın önüne geçemiyordu.En çok mutluluğum da eşimin sonsuz desteği her an yanımda oluşu idi.

Bebişli günlerimi yazmaya devam edeceğim..Hoş geldin hayatıma hoş geldin Gizli Çekmeceme bebişim :)


5 Şubat 2013 Salı

36.hafta heyecanı


İş yerinde son haftam.Haftaya evde keyif yapacağımı düşünüyorum.Umarım harika geçicek.Dün gece rüyamda bebişim gelmiş dünyamıza ve onu emzirirken gördüm kendimi.Nasıl uslu nasıl sakin bir bebekti öyle.Hemde öyle acıkmıştı ki...Okuduklarımın etkisi olsa gerek emzirdikten sonra sırtına masaj da yapıyordum gazını çıkartmak için.Herşey yolundaydı ama ev biraz dağınıktı.Sanırım bu da aklımın dağınıklığı ile ilintili olsa gerek..

Artık metroda okuduğum kitaba konsantre olmak zorlaştı.Sürekli yapacaklarım listesi beynimde dolaşıyor.Bunlardan bir kaçını yazayım :

*Doğum sonrası hastanenin toplu mesaj hizmetinden faydalanmak için SMS atılacaklar listesi
*Hastaneye yatış sırasında vakit kaybetmemek için hasta yatış evraklarını alıp daha önceden doldurmak (Bence oldukça güzel bir fikir.Baba adayı baya vakit kaybediyormuş bu işlemler için)
*Doula yani doğum koçu konusunda Doktorumun fikrinin alınması
*Çarşamba günü için cildiye randevusu (Hamilelik alerjisine yakalandım maalesef :()
*Doğum planının doktorumla konuşulması.
*Hypno birthing ve İç güdüsel doğum kitaplarının alınması

Evet baya karışık aklım.Okuyunca siz de şaşırmış olabilirsiniz.Benim doğum tercihlerimi içeren bir doğum planım var.Bir kaç haftadır Normal doğum un yanısıra artık tamamen doğal doğumu düşünmeye başladım.Anestezi , epidural vs olmadan tamamen herşeyin doğal olduğu doğumu ilk tercihim haline getirdim.Okuduklarım araştırmalarım bu yöne yönlendirdi beni.Çünkü her müdahalenin beraberinde başka bir müdahaleye sebep olduğu kanısına vardım.Örneğin epidural in doğumu yavaşlatması vs vs.

Bu nedenle Doula yani doğum meleği Özge Dündar Taşkın http://www.istanbuldoula.blogspot.com ın ücretsiz nefes egzersizleri eğitimine katılıp, onunla tanışma fırsatı yakaladım.

Oldukça memnun ayrıldım bu eğitimden.Ayrıca birebir konuşarak bazı soru işaretlerimi de silmeye çalıştım aklımdan.Eğer doktorumuz böyle bir hizmete karşı çıkmazsa ki  bazı doktorla kabul edemeyebiliyormuş, Özge doğumun başladığı andan itibaren benimle olacak.Doğum öncesi 3 dersi evde alıp sonrasında doğum başladığı an onu eve çağırıp hastaneye kadar bana eşilk edecek tecrübeli bir dopum koçu ile birlikte bu süreci atlatmaya çalışacağım.

İşte böyle...Bir kaç haftam bu tür araştırmalar ile geçiyor


14 Ocak 2013 Pazartesi

Dopdolu Haftasonu


Nasıl hızlı , nasıl hareketli bir haftasonuydu...Şuan tek isteğim ayaklarımı uzatıp tv izleyerek dinlenmek.Evden hiç çıkmadan uzunca bir süre dinlenmek...İş yerindeyim saat 15:38, 17 ye kadar sabrediyorum.Sonraaaaaaaa kimse beni tv karşısında yayılmaktan alıkoyamaz :)

Cuma akşamı abim süpriz yaptı bize, çıkıp geldi.Akşam çay, salep, cips,çerez derken oturup sohbetle geçti.Cumartesi sabahı nişanlısı ile kahvaltı planı vardı.Evde tek başıma kalacağıma üzülürken, kendime bir uğraş buldum.Buzdolabında bekleyen yaprak sarmaları hemenn ayıklamaya başladım.Malum bu ara ayakta fazla iş yapamıyorum.Oturdum mutfak masasının başına tek tek yaprakları ayıkladım.Sonra sudan geçirip, kaynayan suda 1-2 dk haşladım.Ve bu arada dolma içi hazırlamaya başadım.1 su bardağı pirinç ile 1 soğanı hafif kavurup ateşten aldıktan sonra 250 gr kıyma, karabiber, tuz ekledim vee dolma içim hazır !

Dolma içim hazır evet ama ben bittim :)Ara ara gidip uzandım dinlendim tekrar dönüp dağılmış mutfağı topladım.Saat 3 olmuştu.Eşim gelmek üzere ve arkadaşlarla Kanyon da buluşacağız en geç 4 te.Bu durumda dolma sarma işini erteledim.İçi ve yaprakları hazır bekliyor beni bu akşam.

Akşam Özgü Namal ın "Kuçu Kuçu" adlı tiyatro oyununu izledik.Trump Towers adlı Şişli deki alışveriş merkezinin tiyatro salonunda.Oyunculuğa birşey demiyorum ama konu çok çok çok sıkıcıydı benim için.Geçmek bilmeyen 1 saat sonrası derinn bir oh çektim.Eve gidip bir güzel uyudum.Ertesi sabahın tatil olduğunu düşünerek uykuya dalmak kadar güzel olan ne var ki ?

Pazar sabahı klasiktir.10 civarı kendiliğimden uyanırım.Eğer ki çook geç yatmamışsam.Bu akşam planımız belliydi saat 6 da Cem Yılmaz ın gösterisi sinemada izlenecekti.Abim bir gün önce döndüğü için o saate kadar araya bir plan daha sığdırdık.Armutlu da Dükkan Steakhouse a gidip deli gibi yedik arkadaşlarla.Ama nasıl yemek :) Uzun bir süre et yemesem de olucak sanki.İlik , maydonoz karışımını ekmek üstü yedik sen düşün artık.Armutlu dan Kadıköye geçip hemen filme yetiştik..Neyseki kimseyi bekletmemiş olduk.

Böyle işte.Yaşadığım en hareketli ve güzel haftasonlarından biriydi :)

7 Ocak 2013 Pazartesi

2013 ve Kar

Sabah uyandığımda henüz başlamamıştı kar..Ayaz gecesinden kalma durgun gökyüzüne uyandık..Çok geçmeden 10-15 dk sonra hızla atıştıran kar heyecanımı arttırdı.Yola düştük ve iş yerindeyim.

Şimdi erken çıkma mailini bekliyoruz heyecanla.Bakalım ne zaman gönderecekler bizi.İstanbul a kar düştü mü trafik çekilmez felaket olur heryer.Anadolu dan Avrupa yakasına geçecek çalışanları düşünen işverenler herkesi erken çıkarır bu yüzden.Hadi bakalım bugün kaçta çıkacağız acaba ?

Haftasonu Düzce de idik.Abilerimle annemle babamla  uzun zaman sonra, o kadar dolu dolu bir haftasonu geçirdim ki, tadı damağımda kaldı.Babam yatağını annemle bize verdi.Annemle sohbet ede ede uykuya dalmayı da özlemişim...

32. haftamdayım.Heyecanım yüksek, karnım daha bir belirgin.Artık geceleri sağa sola dönmek daha zor.Ama bebeğimin karnımı severken yada  hafifçe onun gibi pıt pıt vururken verdiği tepkileri izlemek ayrı bir keyif.Eşyaları yıkanıp odaya koyuldu bile..Arada dolabı açıp izliyorum kıyafetlerini :)

Bu arada uzun süre sinemaya gidemeyeceğim hissine kapılıp her filme gitme isteği var içimde.En son Hobbit i izlemiştik 3 boyutlu.Şimdi Anna Karenina var vizyonda.Gidip görmek istiyorum.

Semerkant a devam ediyorum.Okudukça farklılaşıyor kitap.Daha bi güzelleşiyor.Böyle işte kar kış günlerini keyifle geçirmeye devam.