30 Temmuz 2009 Perşembe

Sevgi Pıtırcığı


Ahtapot çok zeki bir deniz canlısıymış bilmiyordum öğrendim.Bakışları da çok anlamlıymış gören denizadamları söylüyor bunu.Eminim bizim karamel gibi bakıyordur..bön bönn gözlerini dikip :)

Karamel demişken dün bulaşık makinesinin arkasından çıkardım onu.Nasıl girmiş o küçücük yere bilmiyorum ama tezgahın üzerine çıkıp kollarından çekip çıkarmak gerçekten çok güç oldu.Kedin mi var derdin var kardeşim.Ay kıyamam ya... Çıkartırken nasıl da gözleri yerinden çıkacak gibiydi...Çıkmaya hevesli sıkışmış kalmış...Kimbilir ne kadar süredir ordaydı. Abartmıyım 10-20 dk kalmıştır...

İlginç olan gerçekten onu ordan çıkarmak imkansızdı ama yapabileceğime dair bir umut vardı ve o umutla çabaldım ve çabalarım sonuç verdi.Canım, yaramaz kedim böyle yerlerde ne aradığını bir bilsem.Kesin bir yaramazlık yaptın da saklanmak için makinanın arkasını seçtin...

Rüyamda bu kaldığım bu zor durumun etkisiyle sanırım , çok zor bir iş olarak gördüğüm ve yapan herkese hayranlıkla baktığım bir şey yapıyordum.Bebeğim olmuş ben de onu yıkıyorum.Ama ellerimle bir yandan ona hakim olmaya çalışıp bir yandan suyu dökerken gerçekten zorlanıyordum.Ağlıyacak gibiydi ama ağlamıyordu yavrucak Allahtan.Çok sevimli tombiş bir bebekti.Sarıya dönük saçlarıyla pamuk gibiydi...

İçimde sevgi patlamaları mı var ben mi böyle hissediyorum :)
--Çizer : İzzet Küçükağaoğlu

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Yapılacaklar Listesi

*En kısa zamanda bütçe toparlanıp , duty-free ye gidip baştan aşağı makyaj malzemeleri donatılacak.Duty free olmazsa herhangi bir parfümeri de olabilir.

*Tatil yapılacak .

*Saçlara bakım yapılacak.

*Banyo için yumuşacık havlu ve çeşitli esanslar ile vücut şampuanları, kremler alınacak(Mümkünse Chakra ya uğranıcak, müthiş bir mağaza huzur dolu..Yumuşacık havluları da var )

*Oda elden geçirilip eşyalar toparlanıcak.

*Masumiyet Müzesi okunacak.

*Dans kursuna başlanıcak (Sokakta yürüyüşü bile etkiliyormuş bu ikili dans olayı , daha zarifleştiriyormuş )

*Bitmedi...Perküsyon dersi alınacak

*Ata binilecek .(Fiyat ne olursa olsun bir kere de olsun denenecek)

*Eve alışveriş yapılıp sabahları kahvaltı olayına başlanıcak.

*Evdeki doğal gaz uyumlu ocak değiştilip tüpgaza uyumlu hale getirilecek.

26 Temmuz 2009 Pazar

Uçan Adam Sabri Bey

Esra Hanım napıyorsunuz Allah aşkına ?
Esra Ceyhan havasında sorulan bu soru beni kahkahalara boğdu bütün gün. Hani meşhur Sabri Bey "Esra Ceyhan " hanımefendinin stüdyosunda uçmaya çalışmış ve Esra Hanımın bu garip tepkili sorusuna maruz kalmıştı ya...

22 Temmuz 2009 Çarşamba

İçindeki çocuk mu ölmedi ?

"Hani diyorum ki... Bir de "içimizdeki yetişkin" i fark edip pohpohlasak! Biraz da o içimizde sıkışıp kalmış, kaç yaşına gelirsek gelelim bir türlü serpilip büyüme fırsatı verilmemiş yetişkinliğimizin üzerinde dursak!.. Neden mi? Bir çocuk gibi masum olamayız ama "hikmetli" bir yanımız olur belki... "

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Soğuk algınlığı sonrası çeşitlemeler

Günlerim geçiyor, yaz geçiyor...Tenime sıcak kum değmeden biterse bu yaz affetmem kendimi...Ah nasıl çekiyor beni deniz..Oysa bir hafta önce hasta olduğum için aldım iznimi anneme kaçtım.
Evet gerçekten kaçtım.Azarlar tondaki bakıcılığıyla neyse ki toparladım kendimi.Domuz gribi şakaları mı dersin,aman nerden buldun yaz günü gribi mi dersin, ay klima çarpmış seni tüh mü dersin,tabi yedin dondurmaları lüp lüp mü..Aklına gelen her tür gribal sözü duydum bir haftadır.Artık yorulmadan yürüyorum ve yemekten zevk alıyorum, şükür...

Şimdi işimin başında, tekrar konsantre olup çalışmaya çabalıyorum.Hadi bugünü alışma günü ilan ettik.Yarından tezi yok bişeyler yapmalıyım.Haketmeden kazanmak istemiyorum paramı.

En son izlediğim filmi düşündüm de "Felekten Bir Gece"( The Hangover).Çok gülücez diyip gülemedik, hevesimiz kursağımızda kaldı.Bekarlığa veda partisinde Las vegas a gidip içip dağıtan topluluğun ayıldığında kendilerini buldukları tuhaf durumdan sonra nasıl bu hale geldiklerini hatırlamaya çalışan bir grup arkadaşı konu alıyordu film.Bir an önce gerçek komedi filmi görmek istiyorum.

17 Temmuz 2009 Cuma

Anne Sohbeti


Huzur bulayım , iki nefes alayım diye geldiğim baba ocağından yarın hafif sersemlemiş hafif zorla da olsa huzuru bulmuş şekilde ayrılıyorum.Sıkıntımda arkamdalar sağolsun " biz daha ölmedik" diyor ya babam bu da yetiyor bana.Annem gidişime istinaden bu akşam kola-çekirdek-çikolata-cips dörtlüsü ile tatlı anılarla uğurlamaya çalışcak beni.Bu akşam tv karşısında sohbetleşip babamın kahveden dönüşü bekleyeceğiz onunla.Babamın gelişi ile hafif uyuklamış annem yine uyku sersemi ile zile koşacak ve ben arkasından "yavaş yavaş" diyişlerime aldırmayacak, iki sohbet daha sonrası uyku için çekileceğiz odalarımıza...O beni yine odamda yalnız bırakmayacak, uykuya dalana kadar konuşacak konuşacak dertlerimi alacak üzerimden..Seni çok seviyorum annecim..Bunu biliyor musun ?

12 Temmuz 2009 Pazar

Temmuzu Yaşarken



İlk defa bir baş aşçı ile tanıştım.Osmanlı Saray mutfağının ustası Fatih Abi ile güzel bir akşam yemeğinde muhabbet ettik.Güzel sohbeti bizi kendimizden geçirdi.Görgüsü ve bilgi ile akşamımıza renk kattı..Fatih abi ile bir dahaki sohbeti sabırsızlıkla bekliyorum.Ondan öğrenicek çok şey var.Moğollardan tutun saray mutfağına , İstanbulun en güzel mekanlarından, garsonların nasıl eğitilmesi gerektiğine kadar herşeyden bahsettik.Bunlar sadece aklımda kalanlar.Kibarlığı,nezaketi ile kendisi uzun süre aklımdan silinmeyecek.

Bu hafta biriyle daha tanıştım.Asıl mesleği avukatlık olan bu aralar yazarlık yapan 'Can'.Görme engelli olmasına rağmen hayata bağlılığı imrendirecek türden.Romanının 45 sayfalık kısmını tamamlamış.Türkler hakkında araştırma yapıp bunu kaleme alan Can, son derece nazik ve hayata sıkı sıkı bağlı.Neşeli temiz yüzü insanı muhabbete iten sıcaklığı ile tanıştığım güzel insanlardan biri o.

Bunların yanında Farnajitm kendini unutturmak ne kelime geçmiyor bile.Suyun tadı,yemeklerin lezzetini özlüyorum.Sesim de bir erkek çocuğunkinden farksız.

Bambu ağacının ipliğinden yapılmış havlu aldım.Bu ne lüks demeyin.Sadece merak.Aslında evdeki havluların sertliğinden yakınan babama da bir tane almalıyım :) Deneyin gerçekten yumuşacık !

Birde tatil olsa şöyle denize ,güneşe doysam...Ahh !

3 Temmuz 2009 Cuma

Sober

En kötü anında, yalnız kaldığında kalbini tutup okşadığın oldu mu hiç ? Geçicek dediğin, kendini sevdiğin, yaranı sardığın anları hatırlıyor musun ? Ben "Sober" ın her klibini izleyişimde bu anlarımı hatırlıyorum.Kalbimi okşadığım anları...
Kendimi sevdiğim tek anlar bu olmamalı dedim sonra.

Her an sevmeliyim, kendimi sevdikçe yanımdaki beni seviyor..Kendini sevince etrafına yayıyorsun o ışığı ,sevgiyi, mutluluğu..

Kendinden başla ve etrafındaki herşeyi sev.Haftanın mottosu :)

Etrafımdaki işkolik kadınlara kafa yoruyorum bu aralar..Anlam veremiyorum.İş ,alkol bağımlılığı gibi birşey bazıları için.Onsuz mutlu olamıyorlar.Böyle insanlar da varmış...Modern toplum hastalığımız buymuş meğer.Gezmek ve eğlenmek ve hatta uykuyu lüks görüp, hayatını iş üzerinden tatmine odaklamak özgüven eksikliği ile bağlantılı bir sorunmuş ne yazıkki... Bir dönem sınırdan döndüğümü hatırlıyorum..Bu duruma düşen , düşmek üzere olan herkese sesleniyorum şöyle bir silkinin ve kendinize gelin.Başarı sosyal hayatta sağladığımız dengeyle ölçülüyormuş aman dikkat.