29 Aralık 2015 Salı

Mutluluk

2015 i çok güzel kapatıyorum.Yaklaşık 8 ay aralıklı olarak çalışıp emek verdiğim PMP çalışması sonucu sınavı geçtim !!!

Evet bu sefer oldu :) Sınavı geçtikten sonraki mutluluğum herşeye değerdi.Artık bir PMP yim :):)

Evet sıra 2016 hedefi belirlemeye geldi.
Piyano eğitimi ilk aklımdaki.Hadi bakalım.2016 da neler bekliyor bizi.
Çok güzel bir yıl olsun.Kendimi piyano çalarken hayal ediyorum.2016 da piyano derslerimden bahsetmek istiyorum.Herşeyin çok güzel olduğu bir yıl diliyorum herkese !

21 Aralık 2015 Pazartesi

Neden

Neden bir kusurmuş gibi sevdiğimi belli edemiyorum ya da sevdiğimi söyleyemiyorum ki

Bu hafta sonu Düzcede idik.
Babam kalabalıkta (abimler,eşleri ,Yiğit,Şamil) benimle göz göze gelip sevgiyle bakarken gözlerimi kaçırdım..
Neden diyorum şimdi ?Gidip sarılmak çok mu zor ? Boğazımda düğümleniyor bir şeyler
Belki de yazabildiğim için konuşamıyor ya da kendimi ifade edemiyorum.Büyük pişmanlıklar yaşayacağım günün birinde şuan hissetiklerimden daha ağır olan.




17 Aralık 2015 Perşembe

Sen ve ben

Çok fazla farklı noktalarımız olsa da çok da benziyoruz aslında..Sen ve ben demek istedim bugün o yüzden
İkimiz de hardal rengini çok fazla sevmeyiz
Kalabalık seni de beni de rahatsız eder
İkimiz de gülmeyi çok severiz.Ben geyik yapmayı da çok seviyorum sen bazen tahammül edemesen de
Renkler psikolojimizi çok fazla etkiler,kıyafetler de.Mesela bej ile mavi uyumunu senle sevdim
Düzenli olmayı seviyoruz sen de ben de.Ev dağınıksa bir yerden tutup düzeltmeye başlıyoruz birden
Güzel yemekler senin de benim de ilgimizi çekiyor
Herşeyden önce aynı kültürü soluduk çocukluktan beri, aynı kurallar aynı dil...
Güzel melodilere sen de ben de aşığız

Aynı ortamlarda  birbirimizi tanımadan bulunup belki birbirimizi görüp umursamayıp , günün birinde hayatımızı birleştireceğimiz aklına gelir miydi hiç ?
Hayat bi mucize...
Aradığını bulmak şans...




9 Aralık 2015 Çarşamba

Za za za

Böyle saçma bir başlıkla başlamak istedim güne.Sabah saatleri.Ortalık gece gibi iken uyanıyorum servisi duşta iken  kaçırıyorum.Apar topar çıkıyorum metroya biniyorum.Metro da soru çözüyorum (hani şu tekrar gireceğim sınav var ya )Küçükyalı da metro servise binip işe geliyorum.Makyajımı yapıp kahvaltı yapıyorum çayımı yudunlarken bloguma ve maillerime bakıyorum.

Hayat böyle akıyor.Yiğit bu aralar bana tavırlı.Nedenini anlamadım.Muhtemelen bir yerde beni yanlış anladı.Babasına söylenirken kendi üzerine alınmış olmasından korkuyorum.Geçer dimi çabuk ?
Artık kakaosuz sade süt içmeye başladı.Aylardan Aralık yıl sonu.Sonra yeni bir yıl.Bahar Yaz derken mevsimler de geçecek.Büyüyecek yavrum.Şimdeiden doğum gününü planlamaya başladım.

Yiğit seni çok seviyorummmm

4 Aralık 2015 Cuma

Eski günlerdeki gibi

Çay tıkırtsı eşliğinde yazıyorum bu yazıyı.Tıkırtı evet sevmedin mi ? Kaynayınca çıkan ses...
İşte eski günlere götürdü beni, iki damla yaş eşliğinde doldurdum damacanadan kettle a (kettle böyle mi yazılıyordu) suyu..Annemi özleyerek....Çok özleyerek iç çekerek..Eski günleri isteyerek..

Pötibör bizde çok şey ifade ediyor anlayacağın..Annemin beni sınavlara çalışırken motive aracı, dedem ananem annem ve benim şaguç un ıssız gecelerinde tek eğlencesi idi bisküvi çay..
Bir de bebeklik yiyeceğim tabi..

Bu kadar anlamı var işte  o kare bisküvilerin benim için..
Ve o kare bisküviler bana hayatımda en büyük pişamnlığımı hatırlattı yine bu gece...Anneannem..
Alzaimer olan mavi gözlü bembeyaz saçlı o harika varlığı gelinliğimi giydğim gün hiç öpmedim...Hala içim acıyor.Hiç gelmedi aklıma o gün.Evede öylede komşu bekledi onu.Ben düğündeydim en mutlu  gecemde..Hiç öpmek aklıma gelmedi bir kez olsun beni elbise ile görmek isteyen anneannemi...

Hassas günler bunlar elbet geçecek..

19 Kasım 2015 Perşembe

Zamanlama

Şuan bir projenin pilotu için çağrı merkezindeyim.Yazı yazılacak zaman değil ya işte gelince tutamıyorsun.Nereye kayboldu o coşku ? cümlesi kafamda sürekli.Özellikle böyle 30 yaş altı grubun yoğunlukta olduğu çalışma ortamlarına girdiğimde hissettiğim duygularla canlanıyor bu soru kafamda...

Hakikaten nereye kayboldu o coşku ? Giderek eşime benzediğimi farkediyorum.Hayranı olduğum o soğukkanlılık meğer yaşın getirdiği bir şeymiş.Duygusal gel gitler yaş ile azalıyormuş.Sadece duygusal gel gitler değil yaşama aşkına da birşey olmuş sanki...En ufak anların verdiği mutluluklar giderek azalmaya başlamış gibi.İşlerin yoğunluğu mu haftaya gireceğim sınavın stresi mi ? Yiğit e yetemiyorum korkusu ve endişesi mi ? Nedir beni coşkudan uzaklaştıran...

2015 için hedefim PMP sertifikası almak yanında başka bir şeyler de olmalıydı.Mesela spora başlamak...

Bazen birini herhangi o an içimin ısındığı birini gördüğümde hep konuşasım geliyor.Dinlemeden sürekli konuşmak..Sadece konuşmak...Neden böyle oldum ?

Zamanlama kötü kendimi şuan keşfe çıktım.Şu proje bir yol alsaydı...Şu proje o proje bu proje....Zaman gidiyor..

16 Kasım 2015 Pazartesi

Hastasıyım

Nedendir bilmiyorum bu sabah Kürk Mantolu Madonna da okuduğum bir cümle aklıma geliverdi

 Bir insanın içindeki niyeti bildiğimizde ondan artık  korkmadığımızı, bütün korkuların aslında karşındaki insanın niyetini bilmediğimizden olduğu gibi benim şuan yazamadığım ama Sabahttin Ali nin ustaca döktürdüğü bir cümle idi.

Aradığım cümleyi bulamadım.

Sonra kitapta okuduğum derin cümleleri araştırmaya başladım.Kitabın hazine olduğunu bir kez daha anladım.Evet hastasıyım bu kitabın.

"Kafamın içinde ona söylenecek uçsuz bucaksız şeyler bulunduğunu hissediyordum, senelerce söylense bitmeyecek şeyler."

"Bir şey noksandı, fakat bu neydi? Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm."


"Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğumuzu zannetmektir ki, ne kendimiz bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur."

7 Kasım 2015 Cumartesi

Bir an bir ömür

Bazen bir an bir ömür sürsün istersin ya ben dün  o şarkıları çaldığımız anın hiç bitmemesini , hep sürmesini istedim.

25 Ekim 2015 Pazar

Ev

Eve kapanmak ve ben ?  Mümkün değildi....Haftasonu benim için gezmek, plan yapmak ,yeni bir yerler görmek demekti...Hastalıklardan öyle korkar oldum ki hava biraz soğuksa kapalı bir yere gitmek, kalabalığa girmek benim için ürkütücü oldu.

1 aydır ailece (ben,şamil,şerife anne,yiğit) hastalıklarla uğraşıyoruz ve atlatıyoruz artık..Bir daha herhangi bir mikrobu eve almamak için baya uğraşmam gerekiyor.Dezenfektan ile kapı kolları silmek ...Aman ne oluyor bana ya...

Ah Sonbahar !!! Beni ne hale getirdin ??

23 Ekim 2015 Cuma

Miniğim

Bir yeğenim olacak Şubat ta..Yiğit i kuaföre götürdüğümüz e-bebekte sanki bir kaç ay sonra benim bebeğim doğacakmışsına heyecanla yeni doğan alışverişi yaptım.İstedim ki minik yeğenimin ilk ıslak mendilini,bezini,biberonunu,emziğini,pişik kremini ben alayım.Bir kaç yıl önce raflara bakıp hangisini alsam dediğim bu mağazada öyle heyecanlıydım ki...

Keşke tekrar yaşayabilsem o günleri..Bir miniği kucağa almanın ne kadar zor ve ne kadar keyifli olduğunu bilip bunu yaşayamayacak olmanın üzüntüsünü  ve iyiki Yiğit'im var demenin huzurunu yaşadım dün gece...Biraz da buruldum....

Keşke ler ile süsledim sonra gecemi...Keşke ailem yakın olabilseydi, keşke bakacak güvenilir biri olsaydı...Keşke şartlarımız uygun olsaydı..aman ne diyorum ben.Şükür ki Yiğit im var.
Bir kardeşi olmadığı için üzülmemesini ümit ediyorum gelecekte....

8 Ekim 2015 Perşembe

Sarı Çiçek

Senin gülüşün sıcaklığın huzur veren o halin, sesin, varlığın hepsini bir gün kaybedeceğim diye öyle korkuyorum ki..

Sesini duymadığım günlerde bile varlığının içimi ısıttığını bilmeni isterdim.

Hayatta herkes ama herkesin içinden ufak da olsa kötü bir niyet geçebileceğini tahmin ederken senden hiç bir kötülüğün gelmeyeceğini biliyor olmak, bir insana yüzde yüz güvenebilmenin sadece senin varlığınla olabileceğini idrak ediyorum bu yaşta.

Sarı çiçek,papatya arkadaşların hep sana bu isimlerle seslendi yıllarca...Hep sevildin hep güler yüzlü oldun herkese...

Geçtiğimiz ay bir kaç hafta bizde kaldığında sabah beni uğurlaman lise yıllarımı hatırlattı.Gerçi biraz tartıtşırdık sanki o dönemde, eteğime takardın.Olsun hep iyi bir anne oldun bana.Gerçi rollerimiz karıştı bu ara..O yeniden başladığın sigarana kızmakta çok haklıyım bilesin.Senin sağlığın ve güzelliğinden çalıyor.Hem biliyorsun en tahammül edemediğim şey.

Annecim, ne zaman kafam boşalıp seninle ayakları uzatıp kahve içip sohbet edebileceğiz ?
Farkında mısın yemyeşil bahçedeki evimize her geldiğimde kafam hep dolu hep meşgül...Ya Yiğit yemek yemiyor ya başka bir şey canımı sıkmış.Ne zaman gelecek huzur anneciğim ? Ne olur bunları yapmadan beni bırakıp gitme...

3 Ekim 2015 Cumartesi

Hiç bir şey hayat kadar...

Hayat garip...Yılgınlık dürtüsü ile yaşama sevincini bir arada yaşamak ve bunu hiç anlayamamak
Orta sınıf mahcubiyetin devam ettiği yaşlar ve kendini hayatın merkezinde sananlarla dolu bir iş yaşamı.
Bitmeyen gece çalışmaları
Bitmeyen nezle ve gripler
Hayatıma yeni eklenen  2 haftadır parçam olan bel ağrısı
Selam verip vermeme iklimeleri
Nerede ne söylenirler
Arada gelen ev alsak ya dürtüleri
Sonra tuvalette birden herşeyin bomboş olduğunu düşünüp hayatın anlamının sadece "O an" olduğunu kavrayış,
Bir  belgeselde Alfa moduna geçip "Afrika da yaşasak ya Şamil" dediğimde Şamil in bana bakışı..
Tüm bunlarla birlikte biri bana söyleyebilir mi ?
Neredeyim ben ? Evet neredeyim ?

Hiç bir şey hayat kadar boktan değildir..Yazı hariç, yazı hariç, tek teselli yazı hariç, ..

Ben özgürüm şimdi ya siz ?

28 Eylül 2015 Pazartesi

Bir bayram daha biter

Öyle heyecanlandım ki bu sefer uzun süren birlikte geçireceğimiz bayramımız için...

Cumartesi başlayan Bodrum tatilimiz güzel geçti.Voyage torba da idik bu sefer.Sezon sonu olduğu için çalışanların zaman zaman bıkkınlıklarına rastlasam da çocuklu aileler için ideal bir oteldi.
Çarşamba günü Düzce ye bayram kutlaması için dönüşümüz ile birlikte kocaman ailemizle koşuşturmacalar, bayram ziyaretleri başladı.

Yiğit'in  yediği çikolatalar nedeniyle biraz iştahı kapansa da bizimle uyum için de olması beni çok mutlu etti.

Halam ile uzunca sohbet  etme fırsatımız  oldu bu bayram.Ona benzediğimi görüyorum bazen.
Anneanne sinden kalma 150 yıllık dikiş makinesini evin başucuna yerleştirmiş.Yiğit in onunla oynamasına izin vermesi, saatlerce onu oyalaması ile biraz da olsa dinlenme fırsatı bulabildim.

Sibel ve Tarık abim erkek bebek bekliyorlar.Ben de hala olacağım Şubat ta inşallah :)
Şamil abim ve Nilüfer;  Yiğit in afacanlıklarına güldüler bol bol.

Sinem, Pınar , Elçin ve minik Duru ile de buluştuk, hasret giderdik.

Velhasıl; güzel ağız tadımızın yerinde olduğu bir bayram geçirdik.Nice güzel bayramlara birlikte !


17 Eylül 2015 Perşembe

Herşey Güzel Olacak

Bir gülümseme ile herşey mi değişir ?
Değişir..Günün aydınlanır, sımsıcacık sevgi ile dolarsın.Gözlerine ışık yayılır.Hem gülümseme bulaşıcı.Mutluluk da öyle..

Dün gülümseme ile başlayan günüm, Sibel in sesinin iyi gelmesi ile devam etti.Herşey güzel olacak...
Herşey güzel olacak...Herşey Güzel Olacak..Sibel sana hem kızıyorum hem de çok seviyorum.Canım kardeşim...Bunları atlatıp kikir kikir güleceğiz.İlk tanıştığımız günlerdeki gibi.

15 Eylül 2015 Salı

Ah !

Bugün duman günü...Darma duman olamamla ilgisi var mıdır ?

12 Eylül 2015 Cumartesi

Oğlum'a

Bana öğrettiğin en güzel şey; dünyadaki en önemli varlığın ben olmadığı, dünyanın benim etrafımda dönmediği ,
Herşeyi o kadar da büyütmenin, tartışmaların anlamsız olup
kötü anların geçici ,hayatın hatta günün çok kısa olduğu ve  güzelliklerle doldurmak gerektiğini anlamam oldu.

Güzel yavrum bana kattıkların varlığın için binlerce kez şükürler olsun..
Bahtın ömrün güzelliklerle dolsun.
Dilerim gelecek korkusu olmadan vatanında yaşayabiliyor olursun.Zira durumlar çok karışık bu aralar ülkemizde...

11 Eylül 2015 Cuma

Öylesine

Çok değil kısa bir süre önce karıncalanmalardan bahsetmişti bir tanıdğım.Böyle  çok etkilendiği hislendiği durumlarda olan...Bana da az önce o karıncalanmalardan oldu işte...Dinlerken bu şarkıyı...



3 Eylül 2015 Perşembe

Erzurum




İstanbul un nemli yapış yapış günlerinden sonra  temiz  berrak hava çok çok iyi geldi.
Erzurum a tekrar gidip keşfetmek için sabırsızlanıyorum

Günüm öyle yoğun geçti ki günü birlik ziyaretimden hiç bir şey anlamadım.Ne cağ kebabı yiyebildim ne alışveriş yapabildim.Yalan söylemiyim havaalanında girdiğim takıcıdan bizim evdeki kızlara (annem ve kayınvalidem) yüzük , kendime de bir kolye ucu aldım Hepsi Safir taşından.Fiyatları da öyle burdaki ki gibi pahalı değildi.Gümüş safir karışık yüzüğe 40 TL verdim sadece.
Burada olsa 100 den aşağı bulmak mümkün değildi.

Tüm günüm workshop la geçtiği için öğlen de yemek için dışarı çıkamadığıma üzüldüm.Yakında muhtemelen tekrar gideceğim.Tüm heveslerimi o zamana saklıyorum.

Erzurum un benim için önemli olmasının diğer nedeni babamın yüksek okulu okuduğu yer olması.Anılarını dinlediğim şehri görmek beni bu yüzden de heyecanlandırdı.

Palandöken in heybetli duruşu tertemiz havası,misafirperver insanlarıyla tekrar görmeyi beklediğim şehir...


19 Ağustos 2015 Çarşamba

Hafıza ve Uyku

İnsanın kısa bir süreliğine de olsa hafızasını yitirmesi ne korku dolu bir durum.
Kısa derken gerçekten kısa.En fazla 30-40 sn.Genelde yorucu bir gün sonrası başıma gelen bu durum dün gece korkudan titrememe sebep oldu.

Cumartesi gecesinden bu güne (3 gündür)  doğru düzgün uyumadığım için bakışlarım aptallaşıp ruhen ağlamaklı bir duruma geçtim.
Her ay ortasında yaptığımız gece çalışması sonrası problemlerden dolayı Cumartesiyi pazara bağlayan gece 3 te başlayan çalışmama Pazar akşam 18 de son buldu.
Bu yetmezmiş gibi Pazar ve Pazartesi gecelerim Yiğit in hastalanması nedeniyle nöbetle geçti.saat başı ayakta idim neredeyse.
Tüm Pazar yanında olamamanın verdiği hüzünle ağlayan yavrumu teselli ederken kendi halime acıyacak bir durumda değildim.
Ve dün akşam Şamil in iş yemeği dolayısı ile evde yalnızdım. Yiğit 10 da uyuyunca ben de huzurla hafif esen rüzgarla birlikte uykuya daldım.

23 :30 gibi bir ses ile birlikte yataktan kalktım.İçeriden süzülen ışığa doğru ilerledim ve odada kimse yoktu.Evde neden yalnız oluşumu anlamaya çalıştım ki evde yalnız olmak benim için çok doğal bir durum değil :)

Oturduğum yerde eşimin nerde olduğunu hatırlamaya çalıştım.Ellerim başımın iki yanında hafızamı zorlarkenki korkuyu hala hissedebiliyorum.Uyanamamak kendine gelememek sorular sorular...

Sonra hatırlayıp yatağıma uzandım...Derin uyku huzuruna teslim olarak...

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Gökçeada Tadı Damağımda Kaldı

Sakinlik kelimesinin karşılığı Gökçeada benim için.Dağların arasından görünen masmavi deniz, huzur,rüzgar,toprak ve çocukluğumu hatırlatan rum evleri...

Cuma günü başlayıp Pazar sonlanan bu gezi oldukça kısa gelse de basmakalıp, tekdüze hayatımıza bir renk farklı bir nefes getirdiği kesin...

 Bademli köyü Imbros Organik Otel de konakladık 2 gece.Otelin manzarası harika ancak restorandaki servisin çok da güzel olduğu söylenemez.Çocuk oyun alanı sayesinde kahvaltı,çay kahve keyfi yapabildik.

İlk gün Bademli ve Zeytinli köylerini gezdik.Madam ın Dibek Kakhvesinde kahvelerimizi içtik.Sokakları, rum evlerini dolaştık.

Gece rüzgar ve fırtına sesi ile uyuduk.Yiğit kaldığı odayı yadırgadığı için gece uykuya dalması biraz uzun sürdü.Ertesi sabah kahvaltımızı yapıp adanın güneyine yol aldık.Adaya gelmeden önce de araştırdığımız kadarıyla kuzeyin sahillerinin güneyden daha kayalık ve taşlık olduğunu öğrenmiştik.Laz koyu uzun sahili ve denizi ile bizi memnun etti.
Biraz tüp patlamış gibi kızarsak da harika bir gündü.zaten adada tam anlamıyla geçirdiğimiz tek gün cumartesi idi.

Badem liye dönerken Aydıncık a uğradık.Burada KiteSurfing yapıyordu herkes.Kaslı kaslı kızlar vardı :) Çok eğlenceli birşey gibi görünüyor.Belki bir gün denerim.

Pazar günümüz dönüş telaşesi ile başladı ve öyle devam etti.Gökçeadadan Kabatepe ye geldik.İlk defa gelibolu da şehitliklere gittim.Hem burnum sızladı gözlerim nemlendi hem de bu toprakların değerini kat be kat anladım.30 yaşıma kadar beklememeliydim dedim kendi kendime.Görülesi mekan Conkbayırı, Arıburnu..O tarih kitapları bize buralarda anlatılmalıydı sevgili öğretmenlerim.

Trakya üzerinden Yandex den faydalanarak İstanbul a geldik.Yandex  ile yolculuk sakin yolları önerdiğinden oldukça akıllıca oluyor.

Kıssadan hisse 3 gün Gökçeada için oldukça kısa.
Bana hatıra yüzlerce fotoğrafıyla tadı damağımda kaldı..

Susma...

susma...söyle nasıl yaşar böyle insan...
Yine çalışırken gelen müzik  sevdasıyla başladım dinlediklerimi yazmaya.Her şarkıda duygumun aynasını arar oldum.Bulunca mutlu oldum bu aralar...
Sen hangi şarkıyı seversin ? Hiç aynı şarkıyı dinlediğimiz an olmuş mudur ?
Peki hiç aynı şarkılarda duygulanmış mıyızdır seninle ?



4 Ağustos 2015 Salı

Anlayamadıklarım


  • Gözlerime zaman zaman oturan kan ,kırmızılıklar
  • Arada bir  serviste gelen buhranlar dışarıyı izlemeler ve kulağımda çalan melonkolik şarkılar
  • 30 u geçerken kafada genç kız olmak.. Ağırbaşlılık ne zaman başlar ? Başlamalı ?
Anlayamadıklarıma cevap bulmak için başladığım yazımın devamını getiremiyorum iyi mi ?

Dur bakalım başka ne var çantamda ?
  • Ülkenin iç bunaltan, sanki birinin elinde YOYO muşçasına hali
  • Eksiklerini başkalarının eksiklerinde kapatmaya çalışmak
  • Namus bekçileri (sen kötü ben iyiyimciler)
  • Emlakçılar (bu ara fena gıcığım)






30 Temmuz 2015 Perşembe

Yorumsuz

Candan sen benim dilimden anlıyorsun

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Şarkı Uydurmaca

Çocukluğumun  hatırımda kalan en eski günleri  Zonguldak ın Kozlu ilçesinde geçti.Evimiz hem denize hem de kömür trenlerinin geçtiği ray hattına bakardı.Her geçişinde içinde kömür değil de yolcu var gibi hayal edip el sallardık Ali ile kara trenlere..Ve şu ezgi kulaklarımdan yıllar boyu silinmedi : Tren Güle güle güle...Tren Güle Güle...

Böyle başlamıştı şarkı uydurmaca.Bir gün annelerimize sebepsiz kızıp muzurca şarkı yapmamızla devam etti.Ve benim için en  unutulmazı  denize bakan mutfak camından verdiğim gece konserlerimdi...
Dinleyicilerim kurbağalar...Merhaba efendim bu gece sizlere "" şarkısını söyleyeceğim.Annem bulaşık yıkarken yanıbaşında ben konserimi verirdim büyük bir coşku ile..

İşte dün Yiğit (henüz 2,5 yaşında çok yeni öğrendiği) tuvaletini yaparken (ki bu bir seremoni gibi dakikalarca sürüyor) şarkı uydurmaca oynadık.Çok eğlendi.Herhangi bir cümleye melodi ekledik oldu...Saçmalığına güldük sonra.Ben o ayrık dişlerine bakıp muzipçe gülüşüne hayran hayran bakarken "Bitti anne" dedi.

23 Temmuz 2015 Perşembe

Kıpır Kıpır

Kıpır kıpır bir Cuma havası alıyorum.Gökçeada planı yapıyoruz 7-9 Ağustos için.Kısacık minicik tatil bile nasıl hayata bağlıyor insanı :) 
Görmediğin daha önce hiç bulunmadığın bir yerleri görmek !

PMP çalışmalarına devam bu sefer koç desteği alıyorum :) Hadi hayırlısı
İşlerim yoğun nereye yetişeceğimi şaşırıyorum.

Bal dudak Yiğit her yeni gün söyledikleri ile beni şaşırtıyor mutlu ediyor.Bu ara semizotuna bayılıyor.Dayısı alıştırdı :)

 Hala olacağım :) İnşallah herşey yolunda gider bebeklerini kucaklarına alırlar.

Güzel bir yaz bu yaz .Kendime çok yakın hissediyorum.Kendimi biliyorum tanıyorum.Ne kadar uzun sürdü kendimi anlamak... 

Sevgiyle kalsın herkes

21 Temmuz 2015 Salı

Si gu vuzı

Temmuz u yarıladık.Evet yaşlı olgun teyzeler gibi söyledim tam.Yarıladık.Yaz geldi geçiyor falan..
Asıl söylemek istediğim kalbim acıyor.Yani diğer deyişle sı gu vuzı
Bugün geldi dilime bu yerleşti.Nedensiz sebepsiz öylece düşünrken kalbim neden acıyor ?

Sens Gelişim gideceğimizi yazmıştım geçen hafta.Gittik çıtı pıtı tatlı bir kadın bize öneriler verdi, dinledik.Yiğit in gelişimini izledi.Güzel dedi.Böyle işte

Dün akşam OK dediğimde Yiğit OK nedir ? dedi
Tam olarak bu cümleyi kurdu.Ailemizin konuşkan ferdi.Organizatörü, bir tanesi :)

Neden insanalar başkalarının moralini bozmayla  beslenir acaba ? Neden benim canım sıkkınsa seninki de sıkkın olmalıdırcılar bu kadar çok ? Biri onlara söyleyebilir mi mutsuzluklarını yaymalarının saçmalığını..Sana bişey diyeyim mi mutsuzluğunu bulaştırdıkça edindiğin o keyif var ya  çok adice !

Onurlu ol insanlara gülümseme bulaştır hastalıklarını değil..

Oh içimi döktüm şu çikolata mükemmel ! Pelit ımmmm



15 Temmuz 2015 Çarşamba

Büyüyorsun


Yiğit i yarın Sens Gelişim e götüreceğiz.

http://www.sensgelisim.com/

Doktorumuzdan aldığım tavsiye üzerine Deniz Özkılıç ile görüşeceğiz..Bakalım nasıl geçecek.2 yaş dönemi gerçekten zormuş.Mutlu, gözleri gülen prensimin yerini herşeye ağlayan mızmız kurbağa aldı :)))
Düzelecek diyorum.Sabır diyorum.Yarına çok şey bekliyorum.Balık burcu diye mi çok ağlıyor acaba?
Normal midir bu durum ? Ne zaman geçer.Çok sorum var çoook.
Biz bir yerde hata mı yapıyoruz ? Nasıl kendimizi düzeltiriz ?
Birlikte olmamıza izin vermiyor.Ya anne ya da baba ile olmak istiyor. Üçümüz olmayı kabul etmiyor...Ah Yiğit cim büyüyorsun...

Seni çok seviyorum.Yatağına yattığında uykuya dalarken çorabını kokluyorsun hala.Bunu ileride hep söyleyeceğim sana :)



9 Temmuz 2015 Perşembe

Türkbükü

Akvaryum gibi deniz, serin sular,ege kahvaltıları,gece mini konserler, yeşillik içinde oda..Bodrum un harika koyları...
Aslında aşağıdaki fotoğraftaki durumlarla çok sık karşılaştım ama hiç bir şey bu tatilin tadını son dk sına kadar çıkarmama engel olamadı.Oğluşumun Annneeeee çığlıkları bile :)

Tatilin Özeti konulu fotoğraf  :)




Voyage Turkbukunun gelelim güzel ve daha iyi olabilir diyebileceğim kısımlarına.Odalar güzeldi. Ferah ve önü kocaman bahçe.Plaj kısıtlı ve havuz 1 taneydi.Ama temizliğe diyeceğim hiç bir şey yok.Çocuklar için mini club vardı ancak 4 yaşa kadar ebeveyn ile kalınmak zorunlu idi.Yiğit kulüpte oynarken sırayla bekledik.Öğleden sonra 2 de oğluşumun uykusu geldiğinde havuz başında 2 saat şezlongda kestirdiği sürelerde ise yine sırayla kaydıraklara koştuk :)

Tatilin kötüsü olur mu :)Geçen seneye göre çok çok çok daha iyi bir tatil geçirdiğim için mutluyum.Side ye tövbe ediyorum.
Bu arada Bodrum Kalesi ve Su altı arkeoloji müzesini gezdik.Etkilenmemek mümkün değildi.
Şimdi sıra başka bir kısa minicik tatil planında :)
Gökçeadayı araştırıyorum.Evett ben bir tatil canavarıyım bu sene !






8 Temmuz 2015 Çarşamba

Olaylar olaylar

Depresyon da neymiş ya :) Bi Ülker fıstıklı çikolata, bir kuaför tamam.Oldu bitti
Öyle sızlanmaya derin düşüncelere dalmaya ne gerek var ? Saç tonum bir ton açılmakla birlikte,  dün aldığım fıstıklı çikolatayı çekmeceden aşırma suretiyle bitirmek üzereyim.Oh!

Ya daha ağız tadıyla tatilimi yazamadan bir şeyler çökmüştü üzerime.Dün kahve tonu istiyorum dediğim kuaförün saçlarımı birkaç ton açması ile birlikte herşeye yeniden başlamış haldeyim. .Boşuna değil o başlıktaki kahkaha.
Hadi bir de resim ekliyim.

Tatili bir sonraki yazımda yazacağım.Henüz sindiremedim :)









25 Haziran 2015 Perşembe


  • Voyage Turkbuku ndeyiz bir haftadir . Otelden o kadar memnun kaldik ki bir gun daha uzattik  

15 Haziran 2015 Pazartesi

Sabah

Yine  adele " day dreamer" ile başlayan bir sabah daha..Hayatımdan kısa notlar yazayım.Çünkü o uzun cümlelerime birşeyler oldu.Çıkmıyor

- PMP sınavımı 21 Ağustos a erteledim.Heyecan devam
- Ürün Yönetimi toplantım bugün 10 da.Bakalım Hakan Tetik nasıl yorumlar katacak ürünümüze.
- Kahve içmem lazım.Gece 1:30 da yatağımdaydım.
-Tiroid  ilacımı alıp almadığımı unutuyorum sabahları.Karamsarlarşmaya başladığımda hatırlıyorum o gün ilacı almadığımı...
- Birşey olsun ,bir ışık..
- Geçen totem yaptım.Bugün hayatımın en güzel günü olacak demiştim sabah o sıkıcı serviste..Sonuç mu ? I ıhh olmadı.
- Yakın zamanda bişeyler olacak biliyorum bir değişiklik.

11 Haziran 2015 Perşembe

Başlasın Tatil Planları

Tatilin kendisi güzel ama  ne yapacağım nasıl geçecek heyecanı daha güzel.Bu sene Bodrum da olacağız.1 haftacık kısacık sürecek tatilimiz için Türkbükü nü tercih ettik.Haftaya 20 sinde yola çıkıp 26 sında dönmeyi planlıyoruz.Bir ilk yapıp araba ile gideceğiz.
Uçak için koşuşturma stres kalabalıkta çocuktan rahatsız olan var mıdır düşünceleri yoruyor beni.
Ama bir yandan uzun yolculuğu çocukla nasıl geçireceğiz düşüncesi de var tabi.

Hayatımın parçası olduğun için şükürler olsun Yiğit cim....Dün gece uzandığımda ayağım ağrıyor dedğimde gelip ayağımı öpmen, anne bana masal anlat,beni gıdıkla demen,gülümseyince beliren inci dişlerin binlerce kez şükretmemin sebepleri.Kokun ah o kokun..

Ben şu işe gidip gelirken kullanılan servisleri pek sevemiyorum.Yolda sıkıntıdan patlıyorum.Bir keresinde kitap okurken göz migrenimin tetiklenmesi nedeniyle artık kitap okumaya da korkuyorum.Tek çare ...Bu cümlenin başı bana "Orhan Pamuk" u hatırlattı. ...Neyse tek çare müzik.
Ne diyordum Candan Erçetin dinledim.Hayranım sana

Sözleri ne kadar güzel dedim tekrar..

Dün ilk kez bir programı izlerken birlikte duygulanıp , ağladık.Sanırım birbirimizin gerçekten eşi olmaya başladık.Gülüşüp sarıldık sonra.Seni seviyorum...

4 Haziran 2015 Perşembe

Deniz,kum,güneş

Benim tatile ihtiyacım var sanırım nefes almak kafamı dinlemek birşey düşünmemek istiyorum bir süreliğine.
Bu akşam için üniversitedeki kızları davet ettim.Aksilik çıkmazsa gelecekler.
Şöyle üniversite moduna girip tazelenmek lazım.En son Londra seyahatinde Vildan la o günleri yaşamıştım :)
Hiç değişmemişsin Esra sanki araya 7-8 yıl girmemiş gibi dedi.
Sen de öylesin dedim.Gülüşü,gamzeleri ,gözlerindeki muziplik bile aynıydı.

Ah Vildan o komik dans videolarımızı kaybetmeseydim keşke.Kızlar beni bırakıp gittiklerinde ya da yaz okulunun  o sıcak yaz gecelerinde bizim evde az mı kikirdedik.Kulakları çınlasın çubuk pijamalarla ev sahibi Ramiz en unutulmaz anı:)


Gece geç vakitte eve geldiğimizde, hafif gürültümüz ve havai fişeklerin patlamasını gören Ramiz amca yataktan kalktığı gibi  kapı önüne binbir telaş gelmiş eşinin ismini sayıklıyordu."Zeliha nerdesin, trafo patladı yangın var "O halini hatırladıkça gülmemek elimde değil.

Ah yazmakla bitmez anılar..

Ne diyordum Deniz Kum Güneş..Daha 3 haftam var izne çıkmama.İlk defa araba ile uzun yolculuk yapacağız minik oğlumla.Bodrum Türkbükü bizi beklesin...






29 Mayıs 2015 Cuma

Ürün Yönetimi


Başlığı okuyunca şaşırmayın.Yok hayır blogumun formatını değiştirmiyorum.Busines içerikler ve öneriler içeren bloglara imrenerek bakmakla birlikte beni rahatlatan şeyin  aklımdakileri not almak olduğunu bildiğim için ve açıkçası 'şimdilik'diğer türlüsünü beceremeyeceğim için bu şekilde yazmaya devam.

Başlığa gelince..Geçen haftalarda katıldığım bir eğitim bu.Beni çok etkiledi.Her zaman şöyle bir fikir patlatsam birilerinin hayatına faydam olsa diye düşünürken, eğitimde 'öncelikle kendi hayatınızı ne kolaylaştırırdı'yı düşünememi önerdi Sn Hakan Tetik.Ve bu kilit cümle kafamda bi ton ampulun (biliyorum çok hoş bir benzetme değil günümüzde) yanmasını sağladı.Birbirini tetikleyen düşüncelerle eğitim başında aldığım notları biraya getirdim ve eğitmenin bizden istediği gibi bir fikir çıkardım.20 kişilik sınıfta eğitimin 2. günü fikrim oylama ile birinci oldu.
Müthiş bir duygu!

Hemen takımımı oluşturdum.2  arkadaş (biri cinfikir, biri de cool) katıldı bana ve bugün Hakan Tetik eşliğinde 3. toplantımızı düzenledik.Fikir olgunlaşıyor oleyyy !!!

Fikrimi yazmayacağım.30 Haziran da yapacağımız bir sunum var.Tabiki web de aradığımda birkaç ilde yapıldığını gördüm.Hatta Belarus ta da. (Life).Demek ki yapılabilir birşey motivasyonu düşürmüyorum.


Çok hoş bir heyecan bu ! .ARGE yi şirketimin sadece isminde okumuyorum yaşıyorum...

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Işıldayan Gözler

Etrafımda görüyorum bazen böyle..Mutsuz ve sıkıcı olmayı hayatının parçası haline getirmiş insanları.Tutup sarsasım geliyor uyaaaannnn diye.Uzaklaşıyorum çoğu zaman.Hayatı olduğu gibi kabullenmeyenlerden...
Tabi ben de oluyorum arada öyle, etrafımda beni böyle sarsacak birileri olsun isterdim.

Bazen de öyle insanlar görüyorum ki gözleri ışıl ışıl.Yaşıyor.Hayatta...Umarım yıllar boyu öyle kalırlar.Sanki bir kez gözlerine baktığınızda o ışık size de geçsin istersniz.İyi dileklerim onlarla olsun.Uzun yıllar böyle ışıldayan gözleri olsun.Ben o ışıkları gördüğümde çok mutlu oluyorum.

Müzik ruhun gıdası gerçekten.Hava kapalı yağmurlu.Ben bu ara şunu dinliyorum.Hoş garip farklı güzel.


24 Mayıs 2015 Pazar

İyi misin Anne ?

Daha 2 yaşını dolduralı 2 ay oldu.Pazar sabahı kahvaltı hazırlıyordum.Sen ise salonda çizgi film izliyordun.Baban uyku mahmuru kalkmak üzere.Bulaşık makinesinden çıkardığım tava ile fazlaca gürültü çıkarınca salondan sesin geldi : "İyi misin anee? , iyi misin ?" ısrarla 2 kez tekrarladın.
Ben ise kulaklarıma inanamadım.Baban da duymuş :) Çok güldük çok mutlu olduk
Bunun benim için nasıl değerli olduğunu anlatmaya kelimeler yetmiyor.
Oğlum herşeyim iyi ki varsın...

20 Mayıs 2015 Çarşamba

bekleyiş ve veda

Bekleme zamanları..Eğer kod için test yapıyorsan ortamı sürekli beklersin.Ya ortam ayakta değildir (Uygulaama açılmaz) ya kod gitmemiştir.Ya versiyon yanlıştır yeni versiyonun deploy olmasını beklersin.Sadece beklersin.O bekleme anında kafanı oyalamak için açtığın bir web sayfası ile arkandan geçen yöneticinle göz göze gelirsin.Evet yoğunum sadece bekliyorun.
Yine bekliyorum
Kodun deploy olmasını

Bugün Ayşe nin son günüydü.Duygusallığa hiç yer vermedik.Sanki son gün değilmiş gibi Ayso da yedik, Starbucks da kahve içtik.Oysa kahvesini içmiş sabah gelirken,çaktırmadı  benim için 2.kez içmiş.Her şeyi son kez yaptığımızı bilip bilmemezlikten geldik.Ne zaman ki gitti o zaman bişey çöktü.Lavaboya gittim.

14 Mayıs 2015 Perşembe

Parçalı Bulutlu

Yarın taksimdeyim...Akademide eğitimim var.Yarın sunmak için bir fikir bulmam lazım aklımda bir fikir var ama hayata geçer mi bilmem.
Az önce Yiğit i uyuturken uyuyakladım.Geldim bilgisayarım açıktı oturdum.Sana yazmak istedim sadece.Hep benimle beslen istiyorum.Benim bir parçan oldun
Bazen sıkışıp kaldığını hissettiğin oluyor mu ? Bir kitap okusaydım olmayacaktı böyle...PMP için kitap okumaya ara verdim.Metro da artık PMP dökümanlarıyla yolculuk ediyorum.
En son Masumiyet müzesi vardı elimde ama çok açmadı ne bileyim.Değişik farklı bir kitap istedi canım.
Procurement Management bölümü de bitince ,Stakeholder Management var ve Rita nın kitabını bitiriyorum.Stakeholder management, steak burger..hımmmm mis.Şu careefourdaki burger ci nefis.Hani şu burger yiyen katil resimli yer.O resme bakıp yemek daha keyifli.Ama bugün ketçap larında sorun vardı.

Sıkışıp kaldım diyordum.İşte öyle garip bir duygu.Hani içinde patlar bişeyler.Ah ne yaptım ne yapıyorum dersin.Pişamanlıklar garip mutluluklar.30 lu yaşlar çok garip.

Maxwell...Gana da.  dünya tatlısı resme bakınca içimin gittiği...Hayatıma hoşgeldi.Mektuplaşmak için sabırsızlanıyorum.

http://plancanada.ca/




8 Mayıs 2015 Cuma

Tadsız

Ne müzik,ne çay...Hiç bir şeyin tadı yok bugün.Tek güzel şey yağmur ve özlem..

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Pencere




Mutlu muyum diye sorguladığım anlar geliyor aklıma.Anlar o kadar uzunmuş ki hislerimi sorgulama vaktim varmış.Ya zaman yavaş akıyormuş o vakitlerde ya da anları an gibi anında yaşıyormuşum.Evet üniversite zamanları 20 li yaşlardan bahsediyorum.

Şimdi yukarıda gördüğünüz penceremden sorguluyorum anları.Öyle uzun uzun dakikalar sürmüyor bu sorgulama.En fazla 50 sn gibi.Mutluyum, nasılım ? Dün gece de böyle bir anda karşıma çıktı ay.Tupturuncu.Güneş gibi bakıyor.Dayanamadım hemen bir  fotoğraf çektim.


Nezleyi atlatamadım.En ufak gürültü yoruyor.Yiğit e çok zor zaman ayırıyorum.PMP ye çalışmaya devam ediyorum.Headfirst diye bir kitap aldım.Muhteşem ! Sırf eğlenerek daha çok okumak için sınav tarihimi 2 ay öteledim.Ağustos ta sınava gireceğim.

Ya birşey diyeceğim Londra da bir kadın gülerek bana Brezilyalı mısın  dedi.Boş boş baktım. Ne demek istedi hala anlamadım :)


28 Nisan 2015 Salı

Bahar

Bahar geliyor.2015 baharı.Oğlum 2 yaşında ben Mayıs ta 31 ime basacağım.
Hem güzel şeyler oluyor hayatımda hem de içimi parçalayan şeyler.Ne garip her iki duyguyu da yaşıyorum.Şuan nezleyim ilacın etkisi de bir garip yapıyor sanırım.

Gelelim güzel şeylere...Eğitim için şirket aracılığı ile  Londra ya gittim 4 gün kalıp döndüm.Tek başıma olmak hem güzel hem garipti.Otelde yalnız başına kaldığım sürede oğlumu eşimi evimi çok özledim.Tango dan görüntülü görüşme yaptığımda oğlumun bakışlarını görünce burnum sızladı ama çok gezdimm

National Gallery,Soho,Picadilly,Camden Town,Hyde Park,Oxford Street, Marble Arch, Leicester Square.Daha dün bunlar  ne acaba diyeceğim yerlerken şimdi adım adım gezdiğim yerlere döndü.

Otelim Marble Arch Oxford Street te idi.Üniversiteden arkadaşım Vildan ile buluştum.Eğitim yerim Paddington da idi.

Anladın dimi ? Evet anladın.Başka çarem yoktu yazmaktan başka.Londra gezisini yazayım dedim yazarak içim boşalsın dedim olmuyor...... ilk bebeklerini kaybettiler...Yanlarında olamıyorum.

9 Nisan 2015 Perşembe

Geçmiş

Renkli elişi kağıdıyla süslenmiş kapının camı...Arkasında asılı Aylin Livaneli posteri
Açıyorum kapıyı karşımda abim.Üniversiteye hazırlanıyor.Aileden kopmasına bir kaç ay kalmış muhtemelen..

Bakıyorum kestane saçlarına çillerine, durgun haline,gülünce dişinde ortaya çıkan hafif kavise..İnce uzun haline, hardal pijamalarına.Yıllardır onunla birlikte büyümüş uzamış sanki kadife pijamalar.
Bu ev huzur dolu.Dönsek nasıl olurdu ? Bir anda o evden ayrılmış gibi hissediyorum bugün.Sanki aradaki onca yıl  hiç yaşanmamış.

30 Mart 2015 Pazartesi

Zamandan Sıyrılmak

Profilo nun yanındaki Starbuckstayım.Zamandan kopmuş gibi...
İngilitere vize başvurum sonuçlandı pasaportumu almak için beklemedeyim.Saat 10 da alacağım.

Bulutlu puslu havanın, saatlerin ileri alınmasının verdiği mahmurlukla kahve içerek ayılmaya çalışıyorum.Süpriz haberler var etrafımdaki insanlarda..Hayatlarında değişiklikler, değişiklikler...Ben ise bir hedefe kitlendim.PMP Sınavı.Umarım başarırım çünkü günlük çalışmalarım 1 saat i buluyor ya da bulmuyor..5 Haziran da gireceğim sınava.

Bahar yorgunluğu olsa gerek elim kolum kalkmıyor.Bunu kırmak için haftasonu deli gibi parklarda koşturdum Yiğit ile..Ya  saçlarına gömülsem gömülsem doyamıyorum.Nasıl birşey ?? Haftasonu arabada uyuklarken ellerimi sevip "Ne güzel ellerin annee..."" dediğinde hayatımda bugüne kadar alabileceğim en güzel iltifatı aldığımı düşündüm.Bundan sonra hiç bir iltifat  (ondan gelecek hariç) bu kadar  mutlu edemez heralde beni :) Bunları okur musun Yiğit, okursan geçmişte  seni evde bırakıp işe giderken gerçekten üzüldüğümü bil olur mu
İçimden bir yazar olacağın geçiyor..Kısmet :)


10 Mart 2015 Salı

Masumiyet Müzesi


Evet yine vazgeçemedim Orhan Pamuk tan...Oysa elime Albert Camus  "Başkaldıran İnsan " ı almıştım.Olmadı yarısında bıraktım.Koku yu okurum diyordum olmadı.Kütüphanemde Selçuk un bana okumam için verdiği ve benim geri vermediğim- veremediğim  (üzülüyorum bunu yazarken) Masumiyet Müzesi gözüme çarptı ve başladım okumaya...
Belkide geçenlerde Taksim de rastladığım Masumiyet Müzesi bunda etkili oldu.Müzeden eklediğim bir fotoğraf var yukarıda.Bu müzeye gitmek için sabırsızlanıyorum.Orhan Pamuk beni heyecanladırıyor, bu kitabıyla daha çok!


Haftasonu PMP Sınavına hazırlık için aldığım eğitimdeydim.Cumartesi-Pazar Ataşehir Turkuaz toplantı salonunda katıldım eğitime.Eğitmenimiz İhsan Gerçalman 'dı.Güzel bir eğitimdi.
13-15 Mart arası 2. session sınava hazırlık için soru çözeceğiz.

Abim ve Sibel haftasonu bizdeydi.Şuan Adele Day Dreamer çalıyor.Vize görüşmem haftaya pazartesi.22 Nisanda Londra ya seminer-eğitim için gideceğim.

Babam ve annemi çok özlüyorum.Anneme daha çok vakit ayırmalıyım...

3 Mart 2015 Salı

2 Yaşındasın Meleğim !

Çocuk kalbimin yarısını  sana verdim..Yarı anne yarı çocuk bir anne oluverdim.Sesi nasıl acaba derken konuşmaya başladın, sesini çok sevdim.Bana ne zaman anne der ? diye meraklanırken anne dediğin zamanlarda uçacak gibi sevindim.

Sen, hayatıma hoşgeldin iyiki geldin...2 yaşındasın meleğim!!!

Diyet Zamanı

Hayır kotlarım falan daralmamış,tartı da yanlış göstermiyormuş,korselerim hiç de gevşeyip eskimemiş...Ben 2 kilo almışım.Gerçek olan tek şey bu !!!! Ne kadar iyi niyetli düşünüyordum oysa...
O normalde yemediğim cevizlerin bademlerin,meyvelerin  tadlarının güzel gelmesinin nedeni benim iştahımın açılmasıymış.
Dün gece şok yaşadım.2 kilo nasıl da sinsice yerleşmiş vücuduma.Yürüyüşleri , pilatesi bırakırsam olacağı buydu
Ve bu sabah 3 kız Nazi Diyetine başladık.

26 Şubat 2015 Perşembe

Tired

Bağıra bağıra söylesem 



Hold my hand while you cut me down
it had only just begun but now its over now
and your in the heat of moments with your heart playing up cold
im between the middle watching hastiness unfold
in my eyes your were smiling in the spotlight dancing with the night
the night
fell off your mind
im tired of trying
your teasing aint enough
fed up of biding your time
when i dont get nothing back !!!!!!!!!!!!!
and for and for and for
when i dont get nothing back
boy im tired !!!!!!!!!!!!!!
where’d you go when you stay behind
i looked up and inside down and outside only to find
a double taking punching hard and laughing at my smile !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
i get closer you obviously prefer her
im tired of trying
your teasing aint enough
fed up of biding your time
when i dont get nothing back
and for and for and for
when i dont get nothing back
boy im tired of trying
your teasing aint enough
fed up of biding your time
when i dont get nothing back
and for and for and for
when i dont get nothing back
boy im tired

(i should have known)
never mind said your open arms
i couldnt help belive the trick me back into them
im tired of trying
your teasing aint enough
fed up of biding your time
when i dont get nothing back
and for and for and for
when i dont get nothing back
boy im tired of trying
your teasing aint enough
fed up of biding your time
when i dont get nothing back
and for and for and for
when i dont get nothing back
boy im tired

23 Şubat 2015 Pazartesi

Nezlemsi

Nezle gibiyim.Aldığım ilacın etkisiyle tüm gece uyumayı beklerken saat başı uyandım.Artık bebeğimle odaları ayırma vaktim geldi geçiyor.Huzursuz uyuyorum üstü açık mı değil mi kontrol etmekten...

Dün Koşuyolu pazarındaydık.Şamil in bu pazar alışverişini sevmesni  çok seviyorum.Bir şeyi alırken pat diye almıyor bana da soruyor.Çok tatlı :)

İlaç yine etkiliyor uyuştum. Beynim uyuşmuşken yazmak pek keyifli değilmiş.Zaten bu aralar ülke de pek keyifli değil.Tecavüz kurbanı Özgecan, Suriye de son toprağımız Süleyman Şah Türbesini kaybedip Suriye de başka bir yere nakledilmesi..Eylemlerde polislerin yetkilerini arttıran İç Güvenlik paketi...
Halimiz hal değil ya hayırlısı...






19 Şubat 2015 Perşembe

Kafamda Bir Tuhaflık a Veda

Kafamda Bir Tufalık  ile vedalaştım.Bitirmedim evet vedalaştım..Bitirmek ne demek ki ? Bir kitabı bitirmek için okuyormuş gibi.O yüzden vedalaşmak daha güzel geliyor...

Spoiler :
Kitap süresince kimi zaman Bozacı Mevlüt ün ruhuna bürünürken , kitabın sonlarına doğru heyecanlı, dediğim dedik Samiha ya benzettim kendimi..En son Mevlüt ün bu dünyada en çok Rayiha yı sevdim diye dünyaya haykırdığı an keşke Rayiha gibi olabilseydim dedim.Yanındaki yaşam sevinci veren, talepkar değil de daha verici olabilen...
--------------------

Bir kaç gün önce başlayan kar devam ediyor.Haftasonu havanın ısınması bekleniyor.
Mart ta PMP eğitimine başlıyorum.Yurt Dışı Eğitim talebim henüz sonuçlanmadı.Yiğit i gündüzleri çok özlüyorum.Akıcı konuşmaya başladı.Üzerine titiryoruz...

Sıradaki kitabım Koku.Sonra Masumiyet Müzesini okumak istiyorum.

Böyle işte işler güçler...

11 Şubat 2015 Çarşamba

Poliushko Polie



Dağın eteğindeki evden dışarı bakarken düşündüm;acaba anavatan da böyle midir
Dağları karla kaplı...Biz oraya aidiz dedim kendi kendime.Oraya benzeyen yerlere yerleşmişiz sadece.
Derken dedesinin odasından Yiğit koşarak yanıma geldi.Oysa ben uzun uzun düşünmeleri özlemişim.Kendi kendime camdan bakmaları dağları izlemeyi...

5 Şubat 2015 Perşembe

Cuma

Biraz uzun olmuş yazmayalı.Geçtiğimiz haftadan itibaren düşüncelerimin oturmasını bekliyorum.Heyecanlanmamaya ani karar vermemeye çalışıyorum.Bu kafa karışıklığında yazmak da gelmedi içimden.İşte biraz bunlamam nedeniyle geçtiğimiz hafta 1 gün izin alıp sabah çıkıp akşama kadar turladım.Hem işten hem evden uzak kalmak biraz kafamı dinlememe yardımcı oldu.Sabah kahvemi alıp gazete okumak ne lüksmüş bunu anladım.Uzun zamandır tek başına sinemaya gitmediğimi hatırladım .Bir aşk filmine girdim.Şimdiki aklım olsa Interstaller a girerdim ya neyse.Perşembe gününü kendime ayırıp ayda bir bunu yapsam ne güzel olur diye düşündüm.


Kafamda Bir Tuhaflık güzel gelmeye başladı.Heyecanla okuyorum artık. Mevlüt ün hikayesi kitabın yarısındna sonrası sürüklemeye başladı beni...
Bu arada hafta sonu Florya da Akvaryum a gittik.Abim ,Sibel ve biz.Balıklar , yağmur ormanı kalabalığa rağmen değişik geldi ve eğlendim.Sonlara doğru abmin yüzünün huzursuzluğundan depremi hatırladığını anladım.Sonları biraz hızlıca geçtik.Dönüş yolunda Hava Kuvvetleri Müzesi ne uğradık.Oraya uğrayınca morali düzeldi canım abimin.Uçaklarla çocuklar gibi bolca fotoğraf çektirdik.

Bu ara yine cilt bakım malzemelerine daldım.Yeni ürünlerimle ilgili başka bir post yazayım.Bişey diycem oturduğum masanın az ilerisinde Ercan kızına elbise dikmiş.Dün iş yerine getirdi.Muhteşem değil mi ?

Bu sitede de anlatımı varmış.Kenarda dursun belki bir gün denerim :)


26 Ocak 2015 Pazartesi

Kafamda Bir Tuhafık

Okuduğum kitaptan sıkıldım : Kafamda Bir Tuhaflık..

Önceden elimde bir kitap varsa herşeye hevesli olurdum.Servise, metroya binmeye, Yiğit in uyumasından sonra kalan zamana,güzel demlenmiş bir çay eşliğinde kitap okumaya,yalnız kalmaya,güneşli havaya herşeye...
Meğer beni hayata bağlayan en büyük etkenlerden biriymiş kitap...Yarım bırakmama takıntımı devre dışı bırakmaya çalışsam da olmuyor.Sıradaki kitabım Koku ya odaklanıp elimdekini bitiebilmeyi umuyorum...
Koku ya duyduğum iştah da artıyor haliyle.Beni hayal kırıklığına uğratmamasını umuyorum !

We are young diye bi şarkı çalışıyor kulağımda..Toniiiiiighhhhttt we are young!
Ne güzel bir şarkı bu böyle.Na na na naa nana na...

Ev bakıyoruz.Olur mu bilmem de taşınırsak Acıbadem den ayrılmak zor gelecek. Alışmıştım tam gereksiz kalabalığına , parkı bile olmayan bu semte.Metrosuna, İstanbul da az rastlanan ağaçlık yoluna...

Şimdi de Elliott Smith Waltz#2 çalıyor.Yazdan beri dinlerken gülümseten şarkı...








18 Ocak 2015 Pazar

Özlem

Aklıma geldi Birini özlemle anarken camdan baktığımda acaba aynı yıldıza bakıyor muyuzdur derdim.Artık yıldızları görmek çok zor...Şuan aynı uçağa bakıyor muyuzdur ?

17 Ocak 2015 Cumartesi

Haftanın mottosu :Kendim Gibi


Ne GİBİ görünmek istiyorum ? Kendim GİBİ görünmek istiyorum
İllaki birşeye benzemek için standartlara uymaya çalışanlar ve kendi GİBİ olanları garipseyenleri bende garipsiyorum.

Nerden mi aklıma geldi? Gazetede Hipsterlık bu değil yazısını okurken.Hipsterlık popülere karşı çıkan bir akımken kendisi populer oldu.Ne acayip !

Gece 3 te çalışmaya gidecek olmanın verdiği gerginlikle Cumartesi yi yaşamaya çabalıyorum.Anın tadını çıkarmak için az önce Türk Kahvesi yaptım.Mis ! İyi haftasonları

9 Ocak 2015 Cuma

The Cranberries - Linger




 etkisi yıllar geçse de geçmeyecek şarkı benim için...

Do you have to , do you have to ,  do you have to let it  linger ???


2 Ocak 2015 Cuma

Gülümseyin ! :)


Yeni yılın ilk yazısından merhaba
Bol eğlenceli, bol gülümsemeli bol alkali bir yıl olsun !
Hayatıma alkali diyetini ekliyorum.Hadi hayırlı olsun .Detaylar sonra.Web de görüp de paylaşmadan edemeyeceğim şu gif le merhaba demek istedim sadece.