Kısa Kısa

Bu ara :

En güzel yaptığım yemek : Etli biber dolması

Okuduğum Kitap : (Serol Teber) Bilimsel Bir Peri Masalı

İlgilendiğim Konular : Reiki

Hayalim : İtalya yine yeniden

Sevdiğim Çaylar : Lazika Siyah, Vanilyalı Rabios 

Ruh Halim : Çakraları açılmış gibi :)

Sevdiğim Tatlı : Kirpi Cafe Natilla (oreo +çilek+muhallebi)

İzlediğim dizi : House Of Cards

En sevdiğim Replik : House Of Cards Frand Underwood :

Do you want to discuss courage? Because anyone can commit suicide or spout their mouth in front of a camera. but you wanna know what takes real courage? Keeping your mouth shut no matter what you might be feeling, holding it all together when the stakes are this high.

Bozburun

Deneyimlemekten en korktuğum şeylerden ilkini gerçekleştirdim.6 gece bir tekende kaldım. Denizin ortasında dalga sesiyle uyudum ve sabah yüzümü denizde yıkadım.

Denizden bu kadar korkan geçmiş yaşamıma bakıp aferin dedim.

Şimdi sırada çadır sonra da karavan deneyimleri var.. Çadır için hala tereddütlüyüm.Önceliği karavana vereceğim.Temizlik anksiyete problemi yaşamayı beklemekle birlikte buna değeceğine eminim.

Bozburun ismi gibi boz ama bir o kadar güzel denize sahip harika bir liman köyü. Biz Bozburun da çok kalmasak da Marmaris in birbirinden güzel koylarında gezmek harika anılar bıraktı hafızamda.

Lüx

Bazı olağan anların bir zaman sonra lüx geleceğini duyuyoruz hep...Genelde yaşlanınca böyle hissedeceğimi düşünürdüm. Az önce  yeğenim ve çocuğumun   bahçede şişme havuzdaki  anları geldi aklıma. O anları kahkaha ile izleyip video çekerken bir gün bu anların lüx olabileceğini hiç düşünmemiştim. Yine yaparız diyordum,  nasılsa bahçe de var, şişme havuz da...Yine tekrarlarız kahkaha atarız yaparken. Güleriz eğleniriz..Onlar birlikte büyür... 

Geçen Haziran da amcamı kaybetmemizle birlikte bahçedeki hüznün bu baharla dağılacağını ve  amcamı anarken daha az canımızın yanacağını hayal ediyordum. Bahçede mısır közleriz, yine ateş yakarız ve amcamı sevgiyle anarız acımız biraz daha hafifler diyordum...

Aydınlanma mı ?

Bugün garip bir aydınlanma anı yaşadım.Hayatımda yeri belli olmayan kişilerin  tam olarak nerede olduğunun testini keşfettim.

Önce maskeni indir. Üzgünsen üzgün olduğunu bunaldığını söyle.Karşındakinin tesellisine izin ver.Ertesi günü bekle.Ertesi gün zayıf noktanı bulup sana ateş ediyor mu ?

Evet ! İşte bu. Aynen dün bunları yaşadım. Gereksizce çok da samimi olmadığım ama hayatımda nerede durduğunu anlayamadığım bir kaç kişiye içimi döktüm. Bu sabah da aynı kişilerin zayıflığımdan faydalandığını hissettim.

Hisler ve mantık. Çok ayrı iki uçta değil bence.Bir şekilde o hisler sizi çıkmazda olduğunuz mantık sorunlarında çözüme kavuşturuyor.Bilinçaltı herşeyi düzgünce iletiyor ama sesi duymak mümkün olsa.

Hey 10 yıl öncesine mi ışınlandık ? Hayatımda 25 yaşlarında hissettiğim o belirsiz sahneler yine gözümün önünde. Belirsizlik sonrası çıkılan düzlük yakın mı ? Ya da bu sıkıntıların sonu güzellikle dolacak mı ?

Somewhere Over The Rainbow-Judy Garland

Geçtiğimiz hafta Judy Garland ın hikayesini konu alan tiyatro oyununa gittik.Gerçek ismi  Frances Ethel Gumm olan ünlü şarkıcının çocuk oyuncu olarak annesinin zoruyla çalıştırıldığı dönemden kalan travmaların yetişkin hayatına etkisini izledik. Sakinleştirici ilaçlara olan bağımlılığı dolayısı ile sadece ilaçları ile sahne alabilmesi ve menajeri, sevgilisi ile olan ilişkisini sahnede izlerken oyunculuktan ve Judy nin hayatından oldukça etkilendim.

AKM de Taksim de izlediğimiz oyunun ismi "Gökkuşağının Sonu" oyuncuları Şirin Giobbi ve Eren Özkan muhteşemlerdi.

Geçen sene  Netflix te izlediğim Halston dizisinde kızı Liza Minelli canlandırılmıştı.Filme Halston ın yakın dostu sevimli Liza  hızlı hızlı şarkı söylemesi ve müthiş enerjisi ile dikkatimi çekmişti. 

Bir dönemin moda devi Halston ve Lize Minelli

Halston ın hikayesi de ayrı dramatik.Hazır moda sektörüne yenilen uyuşturucu içki bağımlılığı ile servetini kaybeden Halston ın hikayesi de ayrı izlemelikti.

İşte böyle.. Judy Garland ın blogumda mutlaka yer alması gerketiğini düşündüm.

Hayatım normal akşında devam.Bahar geldi gelecek.Kapıyı tıklatıyor.

Bir Garip Geldin Hoşgeldin

Bir değişik geldi 2022.Sol kulağımda duyma problemi ile başlayan 1 Ocak tan bu yana kulak çınlaması şikayetim az önce geçici olmamasını dileyerek son buldu.Şaka değil 15 dk dır çınlama duymuyorum.

Şimdi dikkat kesildim de sanırım öyle olmasını dilemişim sadece..Hala geliyor o ses.

Minerie denilen bir rahatsızlıkmış kendisi.Verilen ilaçların etki etmesini umut ediyorum

Gece çalışmasındayım...Bir projemizin kritik bir geçişi var.8-9 kişi sanal toplantı odasında versiyon geçişi yapıyoruz.Sene 94 , sene 2009 ile başlayan cümleler, eski çalışanların hatıraları ile bugün Yiğit in piyano öğretmenine söylediği cümle geldi aklıma..

"2015 te ben 2,5 yaşındayım işte o zaman en yakın arkadaşım oldu Poyraz"....  Kuzcum öğretmenini sevdiği için en yakın arkadaşlarını anlatıyor sürekli.

Tabi bu cümle ile piyano öğretmeni ile bakışmamız ve benim seneeeee 2015 tey tey hey gidi günler demem baya komik oldu.7 sene az bir süre değil benim kuzum için.

Böyle ara ara beni şaşırtan gülümseten cümleleri oluyor. 

- Bu gece çalışmamız olacak Yiğit cim. Gece boyu ayakta olup çalışacağım

- Biraz cahilce olmuyor mu ? Gece çalışınca karaciğeriniz yenilenmiyor.Değil mi ?

Ahhhh ! İşte böyle  hayret veren anlar var.Ama hayat telaşesinde bu anlar geçip gidiyor.Not alınmayınca unutuluyor.Hayatımızın neşesi, birtanesi büyümeye devam ediyor.

Psikoloji ve İş Yaşamı Üzerine

 Tam 2010 yılında yine bu blog da aşağıdaki kısmı paylaşmıştım :

"Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne geleceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür ? "

Evet Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali postumdan bir alıntı. Tekrar söylemek gerekirse 

Her şeye hazır bulunan ve kimden ne geleceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür ?

İşte psikolojiye beni iten,  neyi ne amaçla yaptığımızı ya da yapıldığını öğrenmeye teşvik eden bu cümleydi.2010 yılında psikolojiye merak salıp biraz derinleşmek mümkün müydü ? Belki de,  ama bu 2021 e kalmış benim hayat yolumda.11 yıl sonra Freud, Irvin D.Yalom,  Breuer ve tabiki bunları bana tanıtan Serol Teber. Bu zamana kısmetmiş.

Bu yıl zorlu bir seneydi.En zolu iş birimi ile birlikte projede çalışıyor olmak, projenin en cafcaflı döneminde amcamın 4.evre kanser olduğunu öğrenmek, kurtulacağına inanıp her yolu denemek ve  tüm bunları bahsettiğim zorlu kişi ile aynı projede yaşamak...

Psikolojiye merak salmak için beklenen uygun ortam hazırdı...İş yaşamında hep bir zorlu kişi olur ve unutmayalım bu temel kural :) İşin iyi taraflarının ortaya çıkması, problemlerin minimum görülür düzeye getirilip başarıya odaklanılması gerekli. Formül basit ancak uygulamak için bir yöntem gerekli idi...

İlk adım bir toplantı kaydımızı dinlemekle başladı. Ne kadar soğuk, ne kadar üst perdeden ve ne kadar ön yargılı konuştuğumu gördüğümde değişim kıvılcımı kendini gösterdi..Tam bir ayna tutulmuş ve kendimi görmüştüm.Kendimi anlayıp karşımdakine ulaşmak çözüm getirdi..Umarım "kendimiz dahil, kimden ne geleceğini bildiğimiz" anlarımız çok olur...