27 Aralık 2012 Perşembe

Geçmişe Yolculuk



Aylardır yüzyıllar arası gidip geliyorum.Deneyin çok zevkli. Nasıl mı ? Tabiki kitaplarla :

Meyhane : 1800 ler Fransa
Ezilenler : 1800 ler Rusya
Sefiller :  1800 ler Fransa
Füreya : 1900 ler Osmanlı -Türkiye Cumhuriyeti
Veda : 1900 ler Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti
Serenad : 2007 Türkiye, 1940 lar Almanya
Semerkant :1070 ler Maveaünnehir (Semarkant,Buhara)

Şuan elimdeki kitap "Semerkant". Bu eserde Selçukluları, Ömer Hayyam ı,Maveraünnehir coğrafyasını tanıyorum.Amin Maallouf u daha önce keşfetmem gerekirdi diye düşünmeye başladım.Şimdiden Lübnan lı  yazarın ilk romanı Afrikalı Leo yu okumak için sabırsızlanıyorum.


26 Aralık 2012 Çarşamba

30. haftadayım :)

Nasıl desem bi yorgunluk, bi uyku hali...Bi boşvermişlik dürtüsü yanında süslenme hevesi.Gülme ile ağlama arası o tatlı karışım.Uyku ile uyanıklık arası gülümseme hali.Bir kaç gündür böyleyim.Hoş Abimin nişanı sonrası  rehavetten mi kaynaklı bu ruh hali bilemedim.
22 Aralık Cumartesi abim nişanlandı.Güzel bir nişan oldu.aile içi hoş bir ortamdı.Sonrasında ise Cahide ye eğlenmeye gittik.İlk bir saatlik tutukluktan ve adapte olma sürecinden sonra ortama ayak uydurduk.1.80-1.90 arası boylarda değişen kadın kılığında erkekler yada gay arkadaşlar eğlenceli görüntüler sundular.
Ortam çok ama çok ilginçti.

Pıt pıt öyle tekmeler atıyor ki dışarıdan görünmemesi mümkün değil artık.Şuan uyuyor ama uyanıkken çok seviniyorum hareketlerine.Bazen dışarıdan tişörtümün gömleğimin şişip kabardığı belli oluyor mu acaba diye tedirgin oluyorum asansörde,metroda.Karnım baya sertleşti.Heyecanım gittikçe artıyor.Alınacak bir sürü şey varmış gibi hissediyorumçAslında pişik kremi şampuan ve bebek bezi dışında çok birşey kalmadı gibi.
Herşeyi halletik sayılır.Mobilyaları da geldi mi tamamm

İsim hala bulamıyorum.Şu ana kadar işte bu olsun diyerek içime sinen bir isim olmadı.Olduysa da bir kaç dakika düşündükten sonra soğuyorum o isimden.En son Doğa ismi çok güzel demiştim ama unisex olması düşündürdü beni.Onun dışında aklımda Yiğit, Onur,Canberk gibi isimler var.Babasının aklında ise Janbek ve Kemal.Bakalım nasıl karar vereceğiz.

Akşama sinemaya gitmek istiyorum.Gündemden çok uzak kalmışım gibi.Şamil in annesi de bizde ama bakalım.Hobbit i izlemek istiyorum 3D.

En son Zülfü Livaneli nin Serenad adlı romanını okudum ve eminim okumasaydım eksik biri olacaktım.Bu kadar iddalıyım çünkü bana birçok şey kattığını düşünüyorum.Çok sürükleyici ve güzel bir roman.



Şuan ise elimdeki kitap Amin Maalouf "Semerkant".Ömer Hayyam ı tanıdım bu kitapta.Daha çok başlarındayım ama oldukça güzel görünüyor.

4 Aralık 2012 Salı

Veda


Yok yok veda falan etmiyorum.Aldırmayın yazının başlığına.Ayşe Kulin in Veda sı bu.Yeni tamamladım romanı.Birkaç kelime yazmazsam olmaz roman hakkında :)

Kurgusu Ahmet Reşat Bey, Behice hanım ,Saraylıhanım , Mehpare ve Kemal in etrafında oluşturulan , Osmanlı nın son zamanlarında  konakta yaşananları anlatan güzel bir romandı Veda.Osmanlı son maliye nazırı Ahmet Reşat bey, Ayşe Kulin in ananesi Leman ın babası oluyormuş meğer.Ve hepsini de küçük yaşlarında görmüş.Ne kadar güzel.Romanın biyografik olması herbir karakterin yaşamış olduğunu bilmek ayrı bir keyif veriyor okurken.

Böyle işte bir kitap bitti ve yenisini aldım elime hemen.Bu sefer geçmişte değil günümüzdeyim.Zülfü Livaneli "Serenad" adlı romana başladım.Çok sürükleyici olduğunu söyleyebilirim.Hemen kendine bağlıyor.

Pıt pıtım hıçkırıklarıyla beni benden alıyor bu aralar.2-3 dk boyunca sanki kalbim karnımda atıyor.:) Bu ritmik hareketlerin hıçkırık olduğunu öğrendim.Gözümde canlandırıyorum onu hıçkırırken.

30 Kasım 2012 Cuma

Güzel günler


İçimden konuştuğumda beni duymanı isterdim :) Seni çok sevdiğimi daha dünyaya gelmeden (ki bence çoktan geldin) kalbime Allah tarafından sevginin verildiğini bilsen keşke..Sana dokunmayı bu kadar  isteyeceğimi hiç düşünmemiştim hamile kaldığımı öğrendiğimde..Başıma ne geleceğini bilmemenin tedirginliği ile birlikte karmaşık duygular içindeydim.Ta ki hareketlerini hissedene kadar.

Ah o gün dün gibi gözümün önünde.Babanın heyecanını bildiğimden hevesi kırılsın istemedim test sonucunu almaya gittiğimde. O yüzden yalnız görüştüm hemşireyle.Hemşire test sonucu 2 haftalık hamile olduğumu söylediğinde yüzüm bembeyazdı.Hem sevinçli hem şaşkın.Dönüp haberi babana verdiğimde gözleri dolmuştu mutluluktan..Seni ilk ultrasonda gördüğümüzde de öyle olmuştuk :) Pek bi duygusalmışız

Şu an 6. ayı dolduruyorum.Bu haftasonu annem,babam ve Şamil abim geliyor bize.Şamil abimin nişanı için alışveriş bahanesiyle bir araya geleceğiz.Böyle tatlı heyecanlar içindeyiz bu ara.Her şey yolunda şükür :)

Bu arada Ayşe Kulin "Veda" romanının son sayfalarındayım.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Füreya


Ayşe Kulin nin güzel bi romanını bitirdim: Füreya...Roman hakkında hiç bilgi almadan okumaya başladım ve sonradan biyografik roman olduğunu öğrendiğimde oldukça şaşırdım :) Avrupa da sesini duyurmuş, bu ünlü seramik ustasının köklü ailesinin  Büyük Ada daki yaşamı ile başlıyor roman.O kadar sürükleyiciydi ki  nasıl bittiğini anlamadım.Osmanlı nın son döneminden Cumhuriyete geçiş süreci çok güzel anlatılmış.Garip tesadüfler de yaşadım okurken.Romanda  Ataturk ün öldüğü kısım,10 Kasım a denk gelmişti.Daha bir hüzünlendim bu 10 Kasım da.

Romanı okuduğum süre içinde Füreya nın gözüyle baktım dünyaya.Yaşlandığı günlerde hissettiklerini anlamaya çalıştım.Zaman zaman annanem aklıma geldi gözlerim doldu okurken..
Böyle işte Füreya ile geçen hafta vedalaştık
Veda demişken, bir Ayşe Kulin romanı daha okuyayım.İyice yaşayayım istedim Cumhuriyet in ilk yıllarını..Şimdi elimdeki kitabım "Veda".
Oğlum da kitapları bu kadar sevecek mi ? :) Şu ana kadar benimle olduğu günden beri 5 kitap bitirdim.

Sefiller (Victor Hugo)
Ezilenler (Dostoyevski)
Ev Sahibesi (Dostoyevski)
Mahallenin En Mutlu Bebeği (Dr.Harvey Karp)
Füreya (Ayşe Kulin)

7 Kasım 2012 Çarşamba

Pıt Pıt Pıt


23.haftamdayım..Heyecanım giderek yükseliyor.Kime benzeyecek nasıl olacak neler bekliyor bizi ?
Sesimizi duyabiliyormuş artık pıt pıt pıt. İsmi Pıt pıt pıt şimdilik.Çünkü öyle tekmeliyor beni :) Hele akşam yattığımda tv izlerken öyle ilgi bekliyorki karnımda.İsityor ki hep onunla konuşayım.Egzersiz yapıyormuş , kasları gelişiyormuş bu hareketlerle... Ben de seviniyorum tabi.

Pıt pıt pıt ım , geçen sene çocuk halimden sıyrılıp bana bu kadar şey öğreteceğini hiç tahmin etmiyordum.İyiki varsın.Sayende annemi anlıyorum, tüm hamilelerle empati kurabiliyorum.Bu nasıl bir zenginlik.Daha şimdiden hayatıma çok şey kattın.Hayatıma karışmanı sabırsızlıkla bekliyorum :)




22 Ekim 2012 Pazartesi

Bayram Telaşları

-Doktorumu değiştirdim bugün ilk kez görücem heyecanlıyım !
-Bayram geliyor ailemi sevdiklerimi çok özledim heyecanlıyım !
-Bebişime bebek odası bakmaya devam, araba ve ana kucağı da bakıyoruz.Hele bir küvet beğendim çok çok güzel
-İki şehrin hikayesi heyecanımdan uzak kaldı beni benden almadı , bıraktım.Okuyamadım.Yeni kitap arayışları içindeyim.Güzel bi klasik bulacağıma eminim.Dostoyevski ye devam mı etsem ??
-Limango ve Trendyol dan aldığım bayram özel elbiselerim geldi.Denemek için sabırsızlanıyorumm
-Bayram bir iki gün ailelerle olduktan sonra çocukluk ve ilk gençliğimin geçtiği şehire yani zonguldak a gitme planımız var.Eğer gidersek anaokulumu da ziyaret edeceğim.2001 de bıraktığım şehrin nasıl olduğunu nelerin değiştiğini görmek beni şimdiden heyecanlandırıyor :)

Böyle işte seviyorum ben bayram telaşlarını ! :)

19 Ekim 2012 Cuma

Anne

Biliyorum meyve ye diyorsun o nazik tekmelerinle, süt iç kendine bak diyorsun...Ama anne üzgün bugün, bugün yorgun hafif depresif..Üzmek istemem seni.Ne kadar sertleşti tekmeler.Kızıyorsun kendimi üzdüğüme biliyorum.Ne de tatlısındır sen şimdi.Ellerin yumuk , gözlerini arada açıp açıp...

Bebek odası ve doktor krizlerimiz oldu bizim..Ondan bütün bunlar yavrucağım.Ondan bu vücudumdaki değişiklikler ondan senin tepkilerin..Huysuzlanma geçicek hepsi.Yine mutlu güzel günlerimiz olup,oturup sadece seni düşünüp sevicem karnımı.Endişelerden uzak...

Bu arada Dostoyevski Ev Sahibe sini bitirdim.Çeviri kötüydü sanırım yada romanı sevemedim.Elimde charles Dickens İki Şehrin Hikayesi var.Arada senin ile ilgili konularda bilgilenmek için Mahallenin En Mutlu Bebeği isimli kitabı okuyorum.

Her gördüğüme içimi dökesim var.Beklediğim kişiden beklediğim o şefkati alamanın içler acıtan öfkesi..

5 Ekim 2012 Cuma

Ayna



İş yerimde asansörde bi başıma kaldığım an şöyle bi baktım aynaya...Gizlemeye çalıştığım karnıma, aslında bir zamanlar olmak istediğim halime...En küçüklüğümden beri karnıma tıkıştırdığım tülbent yada yastıklarla hayalini kurduğum halim karşımdaydı..O zamanlar öyle eğlenceli, öyle hoş gelirdi ki gözüme bu halim. O zamanlar ne kadar imrendiğimi hatırlayıp şaşırdım :)

Alyoşa , Natalya, Vanya ve prens dörtlüsünde geçiyor bu ara hayatım.O kadar benliğime işledi ki bu karakterler.Bitirdiğimde üzüleceğim kitaplardan oldu Ezilenler..Daha önce de yaşamıştım bu duyguyu.Aşk , Beni Ararken ve daha nice romanda yaşadığım duygular.İyiki metro açıldı da rahat rahat okuyabiliyorum kitaplarımı :)

Dün akşam Anton Çehov un hikayelerinden oluşan "Sevgili Doktor" isimli tiyatro oyununu izledik Üsküdar da.Ayaklarım yavaş yavaş şişmeye başladığı için ilk perdeden sonra istemesem de ayaklarımı uzatma ihtiyacı duyduğum için arka sıralara yerleştik.Oyunun dekorlarına bayıldım.

24 Eylül 2012 Pazartesi

Ben burdayım :)

İlk hareketini hissettim bebeğimin..Ben burdayım dedi sanki.Hem de öylesine dalmışken.Öylesine bilgisayara bakıp otururken.Yalnız olduğumu düşündüğüm bir sırada geldi hareketi..Yalnız değilsin ben burdayım dedi bana bebeğim...

Seni çok seviyorum ve gelmeni dört gözle bekliyorum...Gözlerim doluyor bunları yazarken oysa ki çok çok neşeliyim.Neşeli şarkılarımı söyleyerek bekleyeceğiz seni.Baban da çok heyecanlı.Bugün haberi verdiğimde çok mutluydu sesi.

Böyle işte..Hayatım seninle daha güzelleşti.Bu arada elimdeki kitap, Dostoyevski Ezilenler.Bu sefer Rusya dayım :) Dostoyevski nin kendi ağzından okuyor gibiyim romanı.Güzel bir roman.Metroda okuma seanslarına devam ;)

4 Eylül 2012 Salı

Yaz biterken

Garip hisler içindeyim..Kalbimden hiç bir kötü his ve düşünce geçirmeme derdindeyim, kendimi aç bırakmama derdindeyim, üzülmeyeyim, susuz kalmayayım...Süt içeyim,  protein - kalsiyum alayım...huzur duyayım..Bebeğim huzurlu sağlıklı olsun yeter...4.aydayım :)

Elimdeki kitap Emile zola "Meyhane".Fransa da neleryaşanıyormuş haberim yokmuş.Çok çok sefillikler anlatıyor roman.Çok gerçek anlatıyor hemde.İçim kıyılıyor bazen.Sonra kendimle hesaplaşıyorum falan.Velhasıl güzel kitap.

Sabahları metro ile işe gidiyorum.Bazen işten dönerken de kullanıyorum metroyu.Maltepe e5 trafiği çekmeyeceğim gibi bu kış..Kadıköy-Kartal hattından bahsediyorum tabiki.

Anneciğim düşüp bileğini kırdığından beri aklım düzcede..Yaz bitimleri baharlar çok güzeldir Düzcede.Canım annanemin bahçesindeki böğürtlenlere dadandık bir kaç haftadır.Egemen ve Ece yle eğlenceli geçiyor Şaguç ta hayat..

Böyle işte..Sıcak bir yazı devirdik.Çok çok sıcaktı.Kışı özledim.Atkıları sarınmayı özledim.Arada güneş olsun yeter.


8 Haziran 2012 Cuma

Tablolar

Bu sıralar tablolara merak saldım.İşte yeni tablolarım :)

Blossoming almond tree-Vincent Van gogh

Gustav Klimt su yılanı

Bu aralar..

Gülümsüyorum, alınıyorum yine gülümsüyorum yine alınıyorum..böyle geçiyor günler.Kimse sormuyor ne yapıyorum , ne yaşıyorum.Hiç sormuyorum ne yapıyorsun ne yaşıyorsun ?
Değiştim diyorum daha çok düşünüyorum.Yanlışlarımı daha çabuk görüyorum.Bir kalp ağrısıdır gidiyor bu aralar.Bu aralar çok yiyorum.
Saçlarımı değiştiriyorum.Annanem aklıma geldikçe içimi çekiyorum., hüzünlenip gülümsüyorum.Bu aralar kahkasını çok özlüyorum...
Tatilden geliyorum  tatil hayali kuruyorum.Bir de gerçekten çalışıyorum konsantre oluyorum..
Bu aralar yemek yapmıyorum.Ceviz gibi kalbimi yumuşatmaya çalışıyorum.İstemediklerime mesafe koyuyuorum bu aralar dürüst olmaya çalışıyorum.
Okuyorum,müzik dinliyorum, haftada iki kez pilates yapıyorum, eve tablolar alıyorum.Böyle işte...

26 Nisan 2012 Perşembe

12 Nisan 2012 Perşembe

3.Türden Yakın İlişkiler


Salı akşamı Akatlar Kültür Merkezinde 3.Türden yakın İlişkileri izlemeye gittik.İstanbulda yağmurlu bir havada,akşam üzeri anadolu yakasından Beşiktaşa geçmek ve oyuna yetişmek mucize olurdu ve biz muciziye başardık.Aman Allahım ne akıcı bi yol.10 dk da hop Gayrettepedeyiz.Etiler e giden yolda Kral Burger de mola verip güzelce hamburgerimizi yedik ve yola devam.Akmerkezin hemen karşısından girdiğimiz yolda bulduk Akatlar Kültür Merkezini...

Oyunda Barış Ataş, Melisa Doğu, Demet Şaşmaz, Doğa Rutkay, Yosi Mizrahi, Hakan Bilgin, Yağmur Kaşifoğlu ve Funda Pelin Kurt rol alıyor.Yosi Mizrahi ve Doğa Rutkay ın oyunculuğu izlemeye değer.Dekor kotumler de harika.Eğlenceli bir 2 saat geçirdik.Arada Doğa Rutkay ın replikleri boğsa da kesinlikle eğlenceli buldum ben bu Uğur Uludağ oyununu.
Bu da oyundan bir kare :

9 Nisan 2012 Pazartesi

Şahane Misafir (Magnificia Presenza)



Filmi 6 Nisanda vizyona girer girmez.Ataşehir de Wings Cinecity Trio da izledik.En son izlediğim Ferzan Özpetek filmine (Serseri Mayınlar ) bayılmakla birlikte bu filmi biraz daha sade buldum.Ama izlenilesi , heyecan uyandırıcı hoş bir film olmuş.Cem Yılmaz da olunca film daha bir eğlenceli oldu benim için..
Ve Sezen Aksu dan yine vazgeçmemiş Ferzan Özpetek.Filmi yine Sezen şarkısı ile kapattık ve böyle buruk bir tebessüm kaldı yüzümüzde...Müzikse hala kulaklarımda
Gitmem Daha
http://www.youtube.com/watch?v=RNAwEzXcldk

Hele filmin ortalarında Sezen Aksu Sude li bir bölüm var çok çok güzel olmuş :)



17 Şubat 2012 Cuma

Portakallı Kereviz


Her portakallı kereviz yapan bloguna mı yazmış ne etmiş bilemedim ama resim ararken bol bol bloglarda bu konuya rastladım..Yazmaktan vazgeçiyordum ki yine de ekleyeyim istedim.Evet ben de portakallı kereviz yaptım oldu :)
Hadi tarife geçeyim :
1 soğan
1 büyük büyük kereviz
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 havuç
Zeytinyağı
3 orta boy portakalın suyu
Kereviz yaprakları :)

Efendim önce zeytinyağına soğanı ardından havucu ekledim bunları bir güzel kavurdum.Sonra şekeri ekleyip karamelize ettim.Ardından küpten büyükçe doğranmış kerevizleri ekledim ve 5 dk kadar kavurdum.Bu arada keşke 1 adet patatesi katsaydım daha ii olcaktı ama ben katmadım.Neyse ardından portakal suyunu ekledim.Kerevizleri 1 parmak kadar aştı bu su.Sonrasında tuzu da ekledim.15 dk pişirdim.Ardından kereviz yapraklarını ekleyip 5 dk daha pişirdim.Sonra da afiyetle yedik. :)

7 Şubat 2012 Salı

Kar Kış Günleri

Nasıl bir kar gördük bu sene..Lapa lapa..İş yeri bile 2 gün evden çalışma hakkı verdi.Yoksa Gebze gelinecek gibi değildi.Kar izlemek, karda yürümek,kar topu oynamak her türlü kar aktivitesini gerçekleştirdim.Tepsi yada naylon poşetle bayırdan kaymak hariç..Ona da içim gitmedi değil :)

Bu kış baya gezdim diyebilirim.İki hafta kadar önce Ankara daydım.Meğer ne güzel yerleri varmış Ankara nın.Tunalı Hilmi de gezdik.Sonra Tapas diye bi yerde oturduk.Gayet hoş mekandı.Sonra Sephora da gezdim ben bir de orda akşam düğüne gideceğimiz içinbir kaç ürün alıp makyaj yaptırdım :) Aldığım üründen çok memnunum bu arada.Makyaj yapan kız cildimin kesinlikle peeling e ihtiyacı olduğunu söyledi.Vee hemen bana Estee Lauder ın peeling ve nem maskenisi satıverdi.İki kez kullandım ve gayet memnunum tavsiye ediyorum.Fiyatı biraz tuzlu ama değer.

Önümüzdeki hafta iş semineri için Antalya da bulunacağım.Dedim ya bu kış geziyorum.Cuma yola çıkacağım için  eşyalarımı toparlamak ve ütülerle geçiyor bu günler.Malum hepsi bir akşama sığmıyor maalesef.

İş yoğunluğum geçen haftaya göre çok rahat.Sana bile yazamıyorum sevgili blogger.Anla halimi.Şööyle geçmiş yazılarıma baktım.Bu ay 3. seneyi doldurmuşuz, 4.seneye giriyoruz.Nice güzel yazılara diyelim o zaman ! :)