22 Temmuz 2010 Perşembe

Değirmen Cafe ve Gözyaşı

Zor bir dün geçirdim.Yolda yürürken bir çok kişinin gözyaşıma şahit olduğunu görmek ,saklamaya çalışmak, kızmak öfkelenmek, keşke demek...

Bir insan herşeyi atabilir hayatından ama ailesinden birini atmak zordur.Yanlış davrandığını bilerek üzdüğünü bilerek sineğe (garip bi kelimeymiş bu sine) çekmek zordur. Sabretmek zordur hiç anlaşamayacağın abine..Öfke krizleriyle başa çıkmak zordur.Anne ve babaya dert anlatamamak ve bir anda dünyadan soyutlanmak gerçekten zordur.

Uzun zamandır oyaladığın beyninle bir anda baş başa kalmak zor, beyni alışverişle oyalamak trajik , ertesi gün gözümdeki şişlikleri normal çay bulamayıp, yeşil çayla bastırmak akıllıca, dünü unutmaya çalışırken etraftakilerin bugün niye mahzunsun cümleleri ilginç geliyor şimdi...

He başlıktaki Değirmen Cafe mi ? O Cevahirdeki kuytu derin kaçış noktası.Kalabalıktan kaçış.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Şöyle Böyle


* Sesim kısıldı. Yine yaz hastalığına tutuldum ve klimalar yüzünden solunum yollarımda problemler yaşamaya başladım.Grip desem değil, nezle de değil, kuru öksürük ile birlikte ses kısıklığı. Pastiller ile geçiştirmeye çalışıyorum umarım çabuk geçer.


*Son zamanlarda bayılarak yaptığım şey Oysho da gezinmek. Birbirinden güzel pijama, gecelik, şortlar arasında zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.


*Elimdeki kitap Ahmet Ümit : İstanbul Hatırası. Daha başlarımdayım.İstanbul un tarihini polisiye hikayelerle öğreneceğim diyorum ama henüz bir cinayetten öteye gidemedim :)


*Parfümümü değiştirme düşüncesindeyim. Armani Code u düşünüyorum.Şişesi çok zarif ama kokusu biraz ağır gibi sanki. sıktığımda bayıldım oldukça da kalıcı. Neyse araştırmaya devam


*Haftaya izinde olucam.1 haftalık iznin süper ötesi geçmesini diliyorum.

2 Temmuz 2010 Cuma

Yaşlı Bilge

Çok güzel bir hikaye ile başladım güne. Beni olumlu yönde etkiledi bakalım siz nasıl bulucaksınız :

Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri torunlarına eğitim veriyordu.
Onlara dedi ki: "İçimde bir savaş var. Korkunç bir savaş.
İki kurt arasında:
Bu kurtlardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntyü,
pişmanlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu,
küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük
taslamayı ve egoyu temsil ediyor.
Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu paylaşmayı,
cömertliği, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliliği,
dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor. Aynı savaş
sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insanların içinde."
Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve
içlerinden biri büyükbabasına, "Hangi kurt kazanacak" diye sordu.
Yaşlı Cherokee kısaca cevapladı.
"Beslediğiniz"