30 Kasım 2017 Perşembe

Manasız

Uzun bir ziyafet çekmişim de üstüne yiyecek takatim kalmamış gibi...Hiç acıkmıyorum.
Ayakta durmak ya da içtiğim kahveden ve  çaydan tad almak için yediğim zeytin, peynir dışında içim hiç bir şey almıyor..Peynir den sonra çaydan aldığım o ilk yuduma bir tek ben mi bayılıyorum?

Korktuğum şeyin bir an önce başına gelmesini istemek...Tıpkı saklandığım yerde beni  aramalarının stresine dayanamayıp ,ortaya çıkıp ne olacaksa olsun demek gibi bir şey bu yaptığım.Hatırlıyorsun değil mi o anı :) Bilerek seçtim Esra.




19 Kasım 2017 Pazar

O ses

Belki de uykunun en güzel yeri en tatlı hali..Bir ses geliyor yan odadan.Duyulduğu anda hemen cevap alacağından emin, kendine güvenli ama ortamdan tedirgin   "Annee"..
Bir efendim ya da burdayım ile ya da saçını okşamamla sakinleşen bir yavrucak benimkisi.
Bu sabah da böyle başladı...Eski tip kaloriferin çıkartığı "çıt çıt" sesleri ile uykusundan uyanan Yiğit yine böyle uyandırdı beni..Yağmurlu kasvetli İstanbul sabahına sıcacık bir başlangıç..saat 06:10

Sonra lavobada uyanmaya çalışırken aklıma gelen sorular.. Ne zamandır bu sesi duyuyorum? Böylesine güzel bir çağırmanın tadını ilk defa mı aldım ?  Bugüne kadar bu çağırışın güzelliğinin farkında değil miydim ? Ya olmasaydı nasıl hasretle beklerdim bu şekilde çağırılmayı..Onun için şükür..Dünyanına en güzel varlığı ve hayatımıza kattıkları için şükür...

Bugün aldığım kararlar var :

Sabahları evde  kahve yapmakla başlayacağım. :)




8 Mart 2017 Çarşamba

Büyümek

Annem..konuştuğu gibi yazıyor whats up ta.
Hayatımda unutamayacağım diyaloglar yaşıyoruz.Her seferinde yok bunu sen yazıyor olamazsın diyorum.Benim diyor.

Ben biraz büyüdüm sanırım.Blog bana dar gelmeye başladı.Biraz değişiyorum seni de bırakmak istemiyorum.Güzel bir yolculuğumuz var seninle yol arkadaşım.Nereye olduğu bilmeden başlıyoruz kalem klavye artık bizi nereye götürürse...İçim yanıyor içim acıyor bahar gelirken.
Hayat değişti herkes de instagram var.Blog yerine kullanılıyor.Hayatlarını döküyorlar resimlerle.
Ben se böyle gizli kalmayı seviyorum.

Blogumla aynı isimde bir iç çamaşırı sitesi var olsun.İlk ben buldum bu ismi.Siz yokken ben vardım heheheh.


Öylesine

Bir kez uzaklaşınca insan bir daha yakınlaşamıyormuş...Bazen yanyana ama çok uzak olabiliyormuş.İnsan çok değişebiliyormuş.
Ne zaman akıllanacağım ben dediği zamanları,  o kalbindeki dilinde halini özleyebiliyormuş.Neydi seni yıldıran özünden uzaklaştıran ,ne olurdu bırakmasaydın o halleri ?
Hala yüzüne vururken tüm kalbindekiler,

Bir arabada 2 yabancı gibi yolu seyrederek seyahat edebiliyormuş.Yol akarken  bazı şeyleri duymazdan geldiğine şaşırıyormuş.
Her söze cevap vermek yerine durup kendini dinliyormuş.