
Herkesin yardımına koşan,kiracıları sürekli değişen değiştikçe hayatımızı yenileyip yeni insanlar katan Gülizar teyze unutamadığım simalardan biriydi.İçten içe hayranlık vardı belkide içimde ya da annemi çok sevmesinden mi kaldı bilmiyorum. Gülizar teyzenin kocaman bahçesinin içinde ayçiçeği,incir ,pancar olurdu.Her mevsime özel yenecek bişey bulunurdu o muhteşem bahçede.. Tavanları yüksekçe, ahşap eski bir rum eviydi Gülizar teyzenin evi ve eminim isteyen her çocuğa oyun yeri olabilirdi. O kadar da severdi çocukları.. Eşi Bekir amcanın içmesine kızardı belki ama bir başkaydı tavırları,neşe içinde yüreğine sokardı sanki insanı...Şimdi nerde ne yapar kimbilir Gülizar Teyze.Ya diğerleri ? Mihrican, Müjgan, Feryal ,Nefise ,Mürüvvet.. Annemin arkadaşları beynime kazınmış sanki gitmiyorlar.Ama Gülizar teyzeyi tek geçerim.Ne de olsa bir kez uyuyakaldığımda eve taşımıştı beni omuzunda..Ah Mürüvvet teyze sen de iyidin de rujunu kaçırıp sürdüğümde annemden gizli çimdiklemelerin pek bi nahoştu...
Dün gece yaşlandığımda nasıl olacağımızı hayal ettik abimle. Ben ismimi Esra teyze diye düşünemiyorum.Böyle bir sıfatım olucak mı ki bir gün ? Olursa acaba nasıl olur.Nasıl bir teyze olurum.Merakla bekliyorum...