6 Nisan 2009 Pazartesi

Marley & Ben

Eğlenmek için sinemaya gidip izleyeceğim demiştim.Metroda her afişi gördüğümde gülmek için ideal bir film olduğunu düşünüyordum .THY Mart ayının filmlerini artık kenara atmış, yeni ay ile birlikte vizyondaki filmleri çıkarmıştı ortaya.Koltuğuma kuruldum , kemerimi biraz daha gevşetip, filmimi izlemeye yüzümde gülücüklerle başladım.

Gayet güzel gidiyordu film. Huysuz köpek başına çok iş açıyordu çiftin.Tamam eğlenceliydi bunlar.Ama ne gerek vardı çiftin henüz doğmamış bebeklerini kaybetmesine.(İşte ilk göz yaşı).Jennifer Aniston'ın köpeğe sarılarak ağladığı an içimi mafetti.Filmin sonu tam bir trajedi.Marley in ölüme yaklaştığı anlar yine içimi parçaladı. Arkamda oturan beyfendiden yüzümü gizleyip ağlarken düşündüm: Ya o an kendimi salarak ağlamaya devam edicektim yada biraz daha sabredip başka şeylere odaklanıcaktım. Elime dergiyi alıp sahnelerin geçmesini bekledim.Ağladığımı arkamdakinin farketmemesinin imkansız olduğunu düşünüp mahcubiyetimi düşünüyordum.Nerde göreceğim ki bir daha yüzünü, boşver diyip tekrar filme odaklandım.Yarı ağlamaklı bitirdim filmi neyseki.
İşte bu psikoloji ile başlıyordum yeni Kazakistan haftasına.Uçaktan indiğimde beni karşılayacak olan Kcell pick-upı nı arıyordum. Benimle birlikte bi kaç kişi daha vardı arabada ve arabanın önünde oturan kişiyle aynı uçaktan indiğimizi sohbet sırasında anladım..Evet o..Uçakta tam da arka koltuğumda oturan..Bir daha nerde göreceğim ki dedim tekrar. :)
Edit (15.04.2009 ) Dönüş uçağında birlikte döndük !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.