Çocukluğumun hatırımda kalan en eski günleri Zonguldak ın Kozlu ilçesinde geçti.Evimiz hem denize hem de kömür trenlerinin geçtiği ray hattına bakardı.Her geçişinde içinde kömür değil de yolcu var gibi hayal edip el sallardık Ali ile kara trenlere..Ve şu ezgi kulaklarımdan yıllar boyu silinmedi : Tren Güle güle güle...Tren Güle Güle...
Böyle başlamıştı şarkı uydurmaca.Bir gün annelerimize sebepsiz kızıp muzurca şarkı yapmamızla devam etti.Ve benim için en unutulmazı denize bakan mutfak camından verdiğim gece konserlerimdi...
Dinleyicilerim kurbağalar...Merhaba efendim bu gece sizlere "" şarkısını söyleyeceğim.Annem bulaşık yıkarken yanıbaşında ben konserimi verirdim büyük bir coşku ile..
İşte dün Yiğit (henüz 2,5 yaşında çok yeni öğrendiği) tuvaletini yaparken (ki bu bir seremoni gibi dakikalarca sürüyor) şarkı uydurmaca oynadık.Çok eğlendi.Herhangi bir cümleye melodi ekledik oldu...Saçmalığına güldük sonra.Ben o ayrık dişlerine bakıp muzipçe gülüşüne hayran hayran bakarken "Bitti anne" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.