...İki seyyah bir şehirden diğerine gidiyormuş.Derken yollarının üstüne bir dere çıkmış.Tam suyu geçecekler ,az ötede korkudan tir tir titreyen yapayalnız ve gencecik bir kadın görmüşler.Adamlardan biri hemen kadının yardımına koşmuş.Onu sırtına almış,suyu öylece aşmış.Sonra kadını derenin öte yakasında bir yere bırakıp iyi günler dilemiş.Böylece yollarına devam etmişler.
Ancak yolun kalan kısmında öteki seyyahın ağzını bıçak açmamış.Suratından düşen bin parça. Somurrttukça somurtuyor.Birkaç saat böyle surat astıktan sonra suskunluğunu bozup şöyle demiş :"Ne demeye o kadına yardım ettin ? Bir de üstelik ona dokundun.Seni ayartabilirdi !Baştan çıkarabilirdi ! Erkekle kadın böyle temas etsin olacak iş mi ! Ayıp yahu !Olmaz bize yakışmaz !"
Kadını sırtında taşıyan seyyah sabırla gülümsemiş :"İyi de dostum , ben o genç kadını derenin karşısına geçirip orda bıraktım; sen ne demeye hala taşırsın ?"
"Kimi insan böyledir" dedi Şems. "Kendi korkularını , ön yargılarını başkalarına yansıtır ve onlarda gördüğünü sanır. İşte asıl yük budur.Zihinlerini zanlarla doldurup, sonra da bunca ağırlığın altında eziliverirler. Babanla aramzdaki bağın derinliğini anlayamayanlara söyle , önce kendi zihinlerindeki kiri pası temizlesinler !"
Kaynak : Elif Şafak/ Aşk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Minik gece kuşu
Ne zamandır aklımda yazacağım bu anımı ancak uygun ruh haline bugün kavuştum. Yeni yıla girmeden gittiğimiz Düzce ziyaretinde köyde kalacağı...
-
19-22 Kasım arasında AI in Business Konferansına katılım amacıyla Londra daydım. Daha önce 2014 (Nisan) , 2017 (Haziran ve Aralık ) tarihle...
-
Oğlak dolunayından mıdır nedir sürekli geçmişteki anılara gidip geliyorum :) bir süre böyle devam edecek sanırım. Evliliğimizin ilk ayları…k...
-
Yiğit birkaç günlüktü… emzirme ya da tamamen ne yapacağını bilememenin verdiği gerginlikten dolayı omuzlarım tutulmuş ve şiddetli baş ağrısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.