17 Şubat 2009 Salı

Adapazarı

Adapazarındaki puslu akşamları özlüyorum.Ne yaz ne de kış...Mevsim geçişleri çok güzeldir adapazarında, kampüse uzanan tepenin yamacındaki evimiz ve kampüsün gürültülü neşeli yolu.Dışarıda oyanayan çocukların bağırışları ve bu güzel sesler arasında sınava çalışmaya çabalamak...

Bazen halı yıkadığımız, bazen göz yaşı döktüğümüz,hatta evde kaldığımız ilk sene hoparlörleri koyup müzik dinlediğimiz canım balkonumuz.Ev sahibinden kalma kanapesi ve yeni sıvanmış duvarları ile ılık akşam rüzgarı yüzüne vururken piknik tüpte demlenen çaylar,ya da bahardaki taze erik kiraz çilek partileri bir başkaydı o balkonda.

Tüm adapazarı karşımızdaydı..10 dairelik , kısmen öğrencilerin oturduğu bir apartmana bakan 3 katlı müstakil evimizde kendimizi dışlanmış gibi hissetsek de , hayatlarına karşıdan bakmak bir başkaydı sanki.

Bir başka zaman yaşanıyor adapazarında ne geçmiş ne de şuan, gelecek hiç değil..Bambaşka bir yüzyıl orası...

1 yorum:

  1. Bir an balkon kenarindaki caydanlik, pencerenin onundeki hoparlor ve kanepede oturan 3 kiz geldi gozlerimin onune..
    Hayatlarina karsidan baktigimiz insanlar yine balkonda pencerede ya da evlerinin bir odasindan digerine geciyorlar. Kampuse ogrenci tasiyan minibusler geciyor yoldan..
    Biz yine hayatimizin en onemli olaylarindan birini tartisip soyle mi yapsam boyle mi yapsam diye tartisiyoruz..
    Yeniden o bambaska yuzyila gitme sansim olsa dusunmeme gerek olmaz sanirim tum yasananlara ragmen..

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.