26 Mayıs 2009 Salı

Bozcaada


Araba gürültüsünden egzoz dumanından uzak bozcaadada , en anlamlı sabahlara uyanıp,bir soluk aldım mis gibi taze bahardan...

Ahşap merdivenlerden gömme banyoya inip yüzümü yıkamak mı yoksa o mis gibi sabun kokan beyaz havlularda hayatı yeniden koklamak mı eğlenceli olan..

Ayazma plajı ,Akvaryum koyu, Rüzgar Gülleri ,Bozcaada Kalesi ,Şehir Restoran da yediğimiz muhteşem balık ziyafeti, Vahitin Yerinde manzara eşliğinde akşam yemeği unutulmazlar arasında...Daha önce ismini bile duymadığım domates ve gelincik reçelleri...Daha çok şey hatırlayacağım bozcaadaya dair.

Tatilden sonra hayata adapte olmak oldukça zor :) Bir sonraki tatili hayal ediyor insan ...

Not: Geziye 16 mayısta çıkıp, 19 mayısta geri dönmüştük ,ancak yazmak kısmet oldu :) Bu arada dönüşte Çanakkale de uğradığımız Truva benim için tam bir hezimet oldu.Beklentileri çok yüksek tutmamak lazım , duyurulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.